"açmanın" - Traduction Turc en Arabe

    • فتح
        
    • لفتح
        
    • لفتحه
        
    • لنفتح
        
    • لفك
        
    • لأفتح
        
    Okuldayken, Oda'yı tekrar açmanın tehlikeli olduğunu biliyordum. Open Subtitles وعرفت أنه من غير الآمن فتح الغرفة مجددا كالما أنا فى المدرسة
    Efendim, gözü açmanın enerji akışını en az on katına çıkaracağını hesapladım. Open Subtitles سيدي لقد حسبت عند فتح الدرع سيزيد تدفق الطاقة عشر مرات أكثر من قبل
    Böyle güzel bir şampanyayı özellikle de bunun gibi sınıflandırılamaz bir Fransız şampanyasını açmanın özel bir sırrı vardır. Open Subtitles لكن هناك سر لفتح الشمبانيا خصوصاً إذا كانت شمبانيا فرنسية رفيعة المستوى كهذه
    Ketçap açmanın kolay bir yolu olmalı. Open Subtitles لا بد أن تكون هناك طريقة أسهل لفتح الكاتشب.
    Sadece açmanın bir yolunu bulmalıyız. Open Subtitles نحتاج فقط لأيجاد طريقة لفتحه
    Şimdi kalplerimizi açmanın zamanı. Open Subtitles الان هو الوقت لنفتح فيه قلوبنا
    Hızla giden bir trende kapıyı açmanın zorluğunu biliyor musunuz? Open Subtitles هل لديكِ أي فكرة عن صعوبة فتح باب القطار وهو مسرع
    Sadece dedi ki davayı çabucak tekrar açmanın bir yolunu bulamazlarsa beni sınır dışı edeceklermiş. Open Subtitles لم يعرف بعد ، قال أنهم إذا لم يجدوا طريقة لإعادة فتح القضية بسرعة فسوف يرحلوني
    O iç kapıları açmanın bir yolu yok. Open Subtitles لا توجد أي طريقة لأجل فتح هذه الأبواب الداخلية
    Yeniden kadınla erkek arasındaki iletişim yollarını açmanın zamanı. Open Subtitles لقد حان الوقت لنعيد فتح قنوات الاتصال بين الرجل والمرأة
    Onu burada bırakacağız. Bu arada kapıyı elle açmanın bir yolunu arayacağız. Open Subtitles سنتركه هنا، وفي هذه الأثناء، دعنا نحاول فتح الباب يدوياً.
    Laklak yapmanız bittiğinde Toledo şehrinde yeni bir büro açmanın ne kadar harika olacağıyla ilgili bir kaç şey araya sokarsın. Open Subtitles عندما تنتهى من الحديث أيمكنك أن تتحدث فى كلمة عن عظمة فتح فرع جديد فى توليدو؟
    Hazine sandığını açmanın bir yolu var ve bu herzaman evet demekten geçer Open Subtitles فالطريق لفتح هذا الكنز والحصول عليه هي قول .. نعم
    - ...ama bunu açmanın bir yolu olmalı. - Evet. Geri çekil. Open Subtitles لكن يجب أن يكون هناك طريقه لفتح هذا أجل , ابتعد
    O çantayı açmanın tek yolu, katkısız güç, dostum. Open Subtitles الطريقة الوحيدة لفتح هذه الحقيبة هي باستخدام قوه التامه
    Geçidi yeniden açmanın ve dünyanın yok oluşunu izlemenin vakti geldi. Open Subtitles حان الوقت لفتح المدخل مجدّدًا، ولجلب الدّمار إلى الأرض.
    O sikik Galyalı'ya bu konuyu açmanın bir yolunu bulmalısın. Open Subtitles لا زال عليك أن تجد وسيلة لفتح الموضوع مع الغاليّ اللعين
    O sikik Galyalı'ya bu konuyu açmanın bir yolunu bulmalısın. Open Subtitles لا زال عليك أن تجد وسيلة لفتح الموضوع مع الغاليّ اللعين
    açmanın bir yolunu bulsak- Open Subtitles لو نجد طريقة لفتحه
    Rambaldi Kutusu'nun içindeki şey senin için tehlikeliyse ve kutuyu açmanın tek yolu anahtarlarsa belki de onları yok etmeliyiz. Open Subtitles (إن كان الذي في صندوق (رامبالدي .. يُعدّ خطر عليكِ .. وهذه المفاتيح هي الطريقة الوحيدة لفتحه فربما يجب أن يتمّ تدميرهم
    Var ya, Barnabas iyi noktaya değindi. Kapıları açmanın zamanı geldi. Open Subtitles بارناباس" محق ، إنه الوقت" لنفتح أبوابنا
    Geminin kontrollerinin kilidini açmanın tek yolu bu. Open Subtitles هذه هى الطريقة الوحيدة لفك التحكم بالسفينة
    Tek yapmam gereken yarın bir broker hesabı açmanın yolunu bulmak. Open Subtitles يجب علي فقط أن أجد طريقة . لأفتح حساب مالي غداً

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus