Birinin burada kalması, birinin de o kapıyı açması gerek. | Open Subtitles | يجب أن يبقى أحدنا هنا وعلى الآخر أن يفتح الكوّة |
Başkanın kumsalları açması lazım ama köpek balığının öldüğünden emin olmak istiyor. | Open Subtitles | العمدة يودّ أن يفتح الشّواطيء، لكنّه يودّ أن يتأكّد مِن موت القرش. |
Kilitleri açması için bir görevli çağırın. Belki bulursunuz. | Open Subtitles | أحضروا الموظف لكي يفتح الخزائن، لربما يجده. |
O yüzden Sydney çantayı onun açması lazım. | Open Subtitles | لذا، سدني، أنت ستحتاج للحصول عليه لفتح الحالة لك. |
Yeniden dizilim olayı tutukluk yapmış ve sinirsel yolları açması gerekirken bloke etmiş. | Open Subtitles | لابد وأن إعادة السلسلة أخفقت، وبدأت في حجب الممرات العصبية بدلاً من فتحها. |
Kosanovich, içinde bir vasiyetname olabileceğini düşünerek, kasayı açması için bir çilingir çağırmıştı. | Open Subtitles | طلب من احد الحدادين ان يأتي ليفتح الخزانه الخاصه بتيسلا ظنا منه انه يوجد وثيقه او وصيه فيها |
Tony'i Michelle'in kaçış yolu açması için koz olarak kullanıyor. | Open Subtitles | تحاول استغلاله كورقة لعب ضد (ميشيل) لتفتح لها طريقاً للهرب |
açması için ona vereceğim. İçinde bubi tuzağı varsa eve kadar arabayı kendim kullanmak zorunda kalacağım. | Open Subtitles | سأجعله يفتحها وإن كانت مفخّخة فأظنّ أنّي سأضطرّ للقيادة بنفسي |
Kilitleri açması için bir görevli çağırın. Belki bulursunuz. | Open Subtitles | أحضروا الموظف لكي يفتح الخزائن، لربما يجده. |
...hedef talimlerine giderler. İçlerinden birinin okula gelip çocuklarla dolu bir koridorda ateş açması an meselesiydi. | Open Subtitles | كم من الوقت حتى يأتي أحدهم و يفتح النار على رواق ملئ بالأولاد |
Virüs gönderebilirim ama aktif olabilmesi için mailini açması gerekiyor. | Open Subtitles | .. يمكنني أن أُرسل له فيروساً ولكن سيكون عليه أن يفتح بريده حتى يبدأ عمل الفيروس |
Ama içerideki adamın arkadaki bahçe kapısını açması gerekiyordu. | Open Subtitles | لكن داخل الرجل أيضا كان لا بدّ أن يفتح الباب الخلفية. |
Birinin burada kalması, diğerinin de kapıyı açması gerek. | Open Subtitles | يجب أن يبقى أحد هنا وعلى الآخر أن يفتح الباب |
Senin adamının gözlerini açması ve ışığın ona yol göstermesine ihtiyacı var. | Open Subtitles | الرجل بحاجة فقط لأن يفتح عيناه ليرى طريقه للنور |
Şimdi tek yapmam gereken, bu anahtarı... birkaç bin dolapta deneyip birini açması için dua etmek. | Open Subtitles | الآن كل ما علينا القيام به هو ادخال المفتاح إلى بضعة آلاف الخزانات وندعو بأن واحداً يفتح |
Sadece birinin onu arayıp bir kasayı açması için çok para teklif ettiğini söyledi. | Open Subtitles | قال أنّ شخصاً اتّصل به وعرض عليه الكثير من المال لفتح خزنة منزليّة. |
Bak, kapıyı açması için ekipleri de çağırabilirim ama bence direk benimle konuşmayı tercih edersin. | Open Subtitles | انظرى , أنا أستطيع إحضار جنود الولاية لفتح الباب ولكن أعتقد أنكٍ ستفضلين التحدث معى |
Ulaştırma Dairesi'nin değiştirme sistemini açması 20 dakikayı bulacak! | Open Subtitles | سيستغرق الأمر قرابة 20 دقيقة من إدارة النقل لفتح نظام المُحوّلة! |
Dışarıdan açması kolaydır, sadece yönelt ve bas. | Open Subtitles | فتحها سيكون أمرا سهلا من الخارج فقط أشر و اضغط الزر |
Kilitliydi ama eğer aşinaysan sürgülü kapıları açması o kadar zor değil. | Open Subtitles | لقدكانمقفلاًلكن ... . الأبواب المنزلقة لا يصعب فتحها |
Uzun süredir göle de gitmemiştik belki de bu sayede kendini açması için fırsat vermiş olurum. | Open Subtitles | لم نذهب الى البحيرة منذ فترة و ذلك سوف يعطية فرصة ليفتح قلبة اذا كان يريد ذلك |
Kasayı açması için Bay Anderson'a ihtiyacım var! | Open Subtitles | انا احتاج ان اخذ السيد "اندرسون" الي هناك ليفتح الخزينة |
Bu dünyayı daha iyi bir yer yapmanın ruhuyla, ...Bay Harman Bayan Feldman'a 50 bin dolar teklif ediyor, ...istediği yerde yeni bir restoran açması için. | Open Subtitles | و لكن بروح جعل هذا العالم مكانا أفضل, $ السيد هيرمان يعرض على السيده فيلدمان 50.00 لتفتح مطعما في أي مكان تريد. |
Yaranı yeniden açabilirsin. Başkasının kılıcındansa kendi kılıcımın açması iyidir. | Open Subtitles | حسنا، من الأفضل أن يفتحها .سيفي من أن يفتحها شخص أخر |