| Her gün iki saat zeytin ağaçlarının altında düşüncelere dalarak yürüyüş yapıyorsun. | Open Subtitles | كل يوم تذهب الى مسيرتك التأملية لساعتين تحت أشجار الزيتون |
| Selvi ağaçlarının altında kuzu kavurma ballı bademler ve kalbimden dökülen sözcükler. | Open Subtitles | ولحمٌ متبل تحت أشجار الصنوبر، ولوز مغموس في العسل، |
| Akşam vakti ıhlamur ağaçlarının altında buluştuğumuz o yerde | Open Subtitles | حيث نجتمع تحت أشجار الزيزفون في الغروب |
| Heykelini hindistan cevizi ağaçlarının altında yakacaklar. | Open Subtitles | وسيحرقون صورتك الكريهه تحت شجرة الحرية |
| Ama kiraz ağaçlarının altında durduğumuz kısacık bir anda kendimi evimde gibi hissettim. | Open Subtitles | لكن هناك لحظة . . تحت شجرة زهر الكرز |
| Akşam vakti ıhlamur ağaçlarının altında | Open Subtitles | حيث نجتمع تحت أشجار الزيزفون |