| Bu yüzden tam yanına şu Mesquite ağacını diktim, korunması için. | Open Subtitles | لهذا السبب زرعت الشجرة الشائكة بجانبه، للحماية |
| Sen ormanın en sert, en zorlu, en kötü ağacını alt ettin... | Open Subtitles | لقد واجهت ما هو أصعب من ذلك الشجرة القاحلة فى الغابة و أنت ربحت |
| Ve o tatlı anı ölümsüzleştirmek için insanlarımız, bu limon ağacını dikti, limon o zamanlar en tatlı meyveydi. | Open Subtitles | وتخليداً لتلك اللحظة الحاسمة ، شعبنا زرعوا هذه الشجرة الليمون كان ألذ فاكهة مُتاحة بذلك الوقت |
| Tarla faresi elma ağacını kuşatır. Çam faresi kökleri öldürür. | Open Subtitles | فئران الحقول تحيط بأشجار التفاح فئران أشجار الصنوبر تقتل الجذور |
| Gidip komşunun ağacını tuvalet kağıdı ile saralım, ne dersiniz? | Open Subtitles | ما رأيكم أن نخرج ونضع مناديل المرحاض على أشجار الجيران ؟ |
| Onun ağacını kesmek istiyorlardı. | Open Subtitles | لقد أرادوا قطع شجرتها. |
| Bu sabah bana gönderdiğiniz küçük Noel ağacını aldığımda gerçekten çok duygulandım. | Open Subtitles | هذا الصباح ، حين تلقيت شجرة الكريسماس المهداة منكم لقد تأثرت بشدة |
| Noel ağacını kendin kes. | Open Subtitles | إقطع شجرتك لعيد الميلاد الخاصّة بك. |
| Gotham Plazadaki Noel ağacını tekrar aydınlatmaya davet ediyorum. | Open Subtitles | في اضاءه شجره الكريسماس في ميدان جوثام في ليله الغد |
| Eğer o limon ağacını bulmak istiyorsak, aralarına sızmam lazım. | Open Subtitles | لو كنا سنجد الشجرة فعليّ الإنخراط بينهم متخفياً |
| Ortadaki şu büyük meşe ağacını biliyor musun ? | Open Subtitles | هل تعرف تلك الشجرة البلوطية فى المنتصف ؟ |
| - Telefon etmiştik. - Öyle mi? Boktan ağacını başkasına sattık göt herif! | Open Subtitles | حقاً , لقد قمنا ببيعها تواً الشجرة الحثيرة أيها الوغد ماذا ؟ |
| Babam yılbaşı ağacını süslemek için beni bekliyor ve ben bunu kaçırmayacağım. | Open Subtitles | أبي ينتظرني لتزيين الشجرة هذا العام ولن أدع هذا يفوتني |
| Ve ben, nedense kano ağacını kazıp acısını çıkartmak istedim. | Open Subtitles | و لقد فكرت ، ولأسباب لا أدري ما هي أنني عندما أستخرج تلك الشجرة سنكون متعادلين |
| Çam ağacını gorile çevirdiler. Ama kendi tasarımımı tanıdım. | Open Subtitles | و قامو بتحويل الشجرة إلى غوريلا و لكنني أميز تصميمي |
| Saatte 140 mil hızla esen rüzgar bir adamın ön bahçesindeki 8 meşe ağacını sökmüş. | Open Subtitles | رياح بسرعة 140 ميل في الساعة أطاحت بثمانية أشجار بلوط ..في الساحه الأمامية لرجل لكن الأوراق اللاصقة |
| "Parkta şimdiye kadar gördüğüm en güzel meşe ağacını gördüm... | Open Subtitles | و أقتبس "رأيت واحدة من أجمل أشجار البلوط |
| Kendi yılbaşı ağacını kesmesi. | Open Subtitles | ؟ إلى قطع أشجار عيد الميلاد الخاصة بها. |
| Onun ağacını aldın Heinze, ne bekliyordun? | Open Subtitles | لقد أخذت شجرتها ,يا(هاينز) ماذا توقعت أنها ستفعل؟ |
| Onun salak ağacını kestim ve onu zorladım! | Open Subtitles | لقد قطعت شجرتها الغبية و أجبرتها! |
| Adem ile Havva'nın hikayesini, Hint ve Mısır geleneklerinin ışığında okursak, hayat ağacını koruyan yılanın Kundalini olduğunu görürüz. | Open Subtitles | إذا قرأنا قصة آدم وحواء في ضوء الفيدية والتقاليد المصرية نجد أن الثعبان الذي يحرس شجرة الحياة هو الكونداليني. |
| Bilim, Yeryüzündeki tüm türlerden oluşan bu aile ağacını oluşturmamıza imkan vermiştir. | Open Subtitles | مكننا العلم من بناء شجرة العائلة هذه لكل أنواع الحياة على الأرض. |
| ağacını baston şekerler ve süs eşyaları ile süsler misin? | Open Subtitles | هل زيّنت شجرتك بقصب الحلوى والزينة؟ |
| Yılbaşı ağacını süslüyorum. | Open Subtitles | أقوم بتزيين شجره الكريسماس |