Ve bir kez bile ağlamadın. Bunun son stajyerimden daha iyi olduğu kesin. | Open Subtitles | ولم تبكى ولو مرة واحدة ,و ليس كما حدث مع المتدرب السابق |
Mable Cats' i söylerken ağlamadın bile. | Open Subtitles | وانت حتى لم تبكى عندما غنت مابل |
Artık bir erkek olman... gerektiği için kıvır kıvır... saçlarını kestiklerinde... gerçekten çok istediğin halde ağlamadın. | Open Subtitles | وعندما قصوا قصعة شعرك لأنك أصبحت صبيا لم تبكِ |
Yere çok şık yuvarlandın, biliyor musun? Üstelik ağlamadın bile. | Open Subtitles | كانت تلك أفضل سقطة لم تبكِ حتّى |
Sanki IRS evini göstermeye geldiğinde ağlamadın | Open Subtitles | وكأنك لم تبكي عندما صادرت مصلحة الضرائب شقتك |
Bu sefer ağlamadın, bu yüzden... | Open Subtitles | لقد بكيتَ في ذاك الوقت لكنك لم تبكي الآن |
Doğduğun an hiç ağlamadın. | Open Subtitles | خرجتى من امك و لم تبكى |
ağlamadın. | Open Subtitles | أنت لم تبكى |
Benim kollarımda hiç ağlamadın... | Open Subtitles | فأنتَ لم تبكِ قط بين ذراعي |
Bugün, kendine yeteri kadar güvenin varmış ki ağlamadın. | Open Subtitles | اليوم يبدو إنه كان عندك إيمان بنفسك لذلك لم تبكي |
Dünyada en çok sevdiğin insanın cesedinin üzerine kapanıp ağlamadın. | Open Subtitles | لم تبكي على جثة أكثر شخص أحببته في العالم |
Dünyada en çok sevdiğin insanın cesedinin üzerine kapanıp ağlamadın. | Open Subtitles | لم تبكي على جثة أكثر شخص أحببته في العالم |
Hatta sen ağlamadın bile. | Open Subtitles | أنت حتى لم تبكي. |
Bir kere bile ağlamadın. | Open Subtitles | لم تبكي و لو لمرة |