"ağlamaya başladım" - Traduction Turc en Arabe

• بدأت بالبكاء
• وبدأت بالبكاء
• بدأت في البكاء

ben de ağlamaya başladım ve babası da ağlamaya başladı. Hepimiz ağlıyorduk. Babası
وانا بدأت بالبكاء, ومن ثم والدها بدأ بالبكاء ايضاً وكنا جميعا نبكي. لم يتوقع

Özellikle böyle bir günde işini yaptığı için ona teşekkür etmeye çalıştım, ama ağlamaya başladım.
حاولت أن أشكره لقيامه بعمله في ذلك اليوم بالذّات، لكنني بدأت بالبكاء.

Rüyamda o sebzeleri görmek beni çok hüzünlendirdi o yüzden ağlamaya başladım.
مشاهدة هذه الخضروات في الحلم جلعتني حزينه لذلك بدأت بالبكاء

Eve bakıp ağlamaya başladım, dağılmıştım.
لكني نظرت إلى ذلك البيت وبدأت بالبكاء لأنني كنت مدهوشا

İçime bir şey oturdu. ağlamaya başladım. Ama ne ağlamak.
وضربتني على الوتر الحساس وبدأت بالبكاء

Ne zaman söylediklerin aklıma gelse, ağlamaya başladım.
في كل مرة فكرت ما قلته، وأنا بدأت في البكاء.

Yatakta doğrularak ağlamaya başladım.
لقد بدأت في البكاء وانا واقفه علي جانب السرير

Sonra da ağlamaya başladım ve sonra o ağlamaya başladı.
بينما هو يحدث بدأت بالبكاء وحينها هو بداء بالبكاء

Ekler verdiği için ağlamaya başladım.
حسنًا، لقد بدأت بالبكاء لأنه أعطاني كعكة

O an kötü birisi olduğumu fark ettim ve ağlamaya başladım.
عندها عرفت كم أنا شرير لذا بدأت بالبكاء

Ve ona aşkımı anlatmaya çalışıyordum ve birdenbire ağlamaya başladım.
وأحاول أن أصف مغامرة الحبيب ... الغراميةله ثم بدأت بالبكاء ...

- ağlamaya başladım. Sonra lensimi kaybettim.
بدأت بالبكاء ثم فقدت الإحساس من حولي

ağlamaya başladım ve bir türlü duramadım.
بدأت بالبكاء و لم أستطع التوقف,

- Evet, tabii sonra da deli gibi ağlamaya başladım.
أجل, بالطبع وبدأت بالبكاء بجنون

Ona sıkıca sarıldım ve ağlamaya başladım..
حضنتها قربي وبدأت بالبكاء

Ben çok üzüldüm ve ağlamaya başladım.
تضايقت وبدأت بالبكاء

Dayanamadım ağlamaya başladım.
عينيه ويحدق في المنجم. أنا بدأت في البكاء.

Bulaşıkları yıkıyordum ağlamaya başladım.
كنت اغسل الأطباق بدأت في البكاء

Kendimi çok kötü hissettim, ağlamaya başladım.
شعرت بالاسى لذلك بدأت في البكاء كثيرا