Ayrıca, aşıyı üretmek yıllar alsa da birçok insanın yaşamının kesintiye uğraması ille de tüm süreç boyunca sürmeyecektir. | TED | ورغم أن اللقاح قد يستغرق سنوات لابتكاره، الأعطال التي حدثت لمعظم حياة الناس لن تدوم بالضرورة طيلة هذه المدة. |
Önce aşıyı uygulayıp daha sonra her birine virüsü enjekte edeceğim. | Open Subtitles | ،أولا ندير النموذج الأولي من اللقاح ثمّ نحقن كلّ منهم بالفيروس |
Moleküllerin dış çeperine aşıyı kurumaktan koruması için ilave bir bileşim eklemeyi düşündüm. | Open Subtitles | لقد فكرت في إضافة عنصر إضافي إلى الطبقة الخارجية لمنع اللقاح من الجفاف |
Bu, bir açıdan işe yarayan ama çok pahalı olan bir aşıyı alıp ignenin yuzde biri kadar dozla aynı korumayı sağlayabilir. | TED | ويمكننا دفعها باتجاه واحد، حيث يمكننا أخذ لقاح ناجح ولكن غالي السعر والحصول على الحماية من خلال المئات من الجرعات مقارنة بالإبرة. |
Onu görmeye gitmezsek lanet aşıyı alıp kaçtığımızı sanır. | Open Subtitles | إن لم نقابله، فسيظن بأننا هربنا ومعنا المصل اللعين |
aşıyı ona bizzat verme şerefini bana bırakır mısınız lütfen? | Open Subtitles | هـل بالإمكان رجـاءا أن أمنح الشـرف العظيم لإعطائها اللقاح بنفسي؟ |
Sonra da sen Dr. Sun aşıyı bulacak ve bu zavallı dünyayı kurtaracaksın | Open Subtitles | ثم أنتِ يا دكتورة صن سوف تصنعين اللقاح , وتنقذين هذا العالم التعيس |
Yine de, aşının işe yarayıp yaramayacağını, kolları sıvayıp aşıyı uygulayıp işe yaramasını bekleyinceye kadar öğrenemiyorsunuz. | TED | ومع ذلك، مازلتم لا تعرفون حقاً اذا كان اللقاح سيعمل حتى ترفع أكمامك وتتطعم، وتنتظر. |
aşıyı, nanomakinelerin etki etmesinden daha hızlı yaydı. | Open Subtitles | قبل انتشار آلات النانو جعل المطر اللقاح ينتشر بسرعة . لقد كانت نعمة |
aşıyı hazırladım. Peki hemen iniyorum. | Open Subtitles | لقد انتهيت من تحضير اللقاح حسنا سأكون هناك |
aşıyı, yakınlarda karaborsadan aldım. | Open Subtitles | حصلت علي اللقاح من السوق السوداء , ليست بعيدة من هناك |
aşıyı üretirken potansiyel müşterileri araştırabilme lüksüne sahip oldu. | Open Subtitles | لديه رفاهية البحث عن الزبائن المحتملين حال تصنيع اللقاح |
Kanı antikor olarak zengin sağlıklı bir insandan bir aşıyı sentezlemekten mi bahsediyorsun? | Open Subtitles | تعني مثل اللقاح من الأجسام المضادة لإنسان سليم؟ |
Virüs yoğunluğunun aşıyı alt ettiğini düşünüyoruz. | Open Subtitles | نظن بأن العدد الوافر من الفيروسات طغى على اللقاح |
- Bana göre... - Evet, ama aşıyı kesince de devam etti | Open Subtitles | بعدما أوقفنا عنها اللقاح ماذا لو أنّه عَرَض جديد؟ |
aşıyı alınca onu nerede bulacağını söyleriz. | Open Subtitles | حالما نحصل على اللقاح سنُخبركم أين تجدوها |
Önce ilacı piyasaya süreriz sonra aşıyı ve gelsin paralar. | Open Subtitles | نطرح الدواء ثم نطرح بعده اللقاح وهكذا نكسب المال |
Bu aşıyı 10 dolardan 10 sente düşürebilir. Bu, gelişmekte olan ülkeler için çok önemli. | TED | ويمكن لذلك وبشكل مفاجي خفض قيمة لقاح من ١٠ دولار الى ١٠ سنت، وهذا بالتحديد نقطة مهمة في العالم النامي. |
Amerika hükümeti de grip salgını için 150 milyon doz aşıyı Ekim ayının 15'inden önce hazır edeceğine söz verdi. | TED | و تعهدت الولايات المتحدة بتصنيع 150 مليون جرعة لقاح قبل ال15 من أكتوبر وذروة الأنفلونزا. |
Ayarlamayı bilene kadar da aşıyı piyasaya süremeyiz. | Open Subtitles | و لا يمكننا إصدار المصل حتى نعلم ما هو التعديل. |
6 numaralı kobay hayvanına yapılan aşıyı insanda deniyorum. | Open Subtitles | مصل سلسلةِ إختبارِ لِقاحِ 391 مركّبُ ستّة. يشرع التجارب الانسانية |
Ben hiç aşıyı yapmayı seven biriyle çıkmadım. | Open Subtitles | لم أواعد أبداً شخصاً يحب أن يعطي اللقاحات |