Ve merdivenden aşağı indiğimde o şey oradaydı, tam camda karşımdaydı adamım. | Open Subtitles | وعندما نزلت السلم ورأيت ذلك الشيء هناك كان هناك خلف الزجاج ياصديقي |
Bir gün kahvaltı için aşağı indiğimde orada duruyordu. | Open Subtitles | صباح أحد الأيام نزلت لأتناول الأفطار فوجدته |
Noel arefesinde aşağı indiğimde Noel ağacın dibinde adamın biri birşeyler yapıyordu. | Open Subtitles | عشية عيد الميلاد عندما نزلت... ورأيت رجل يعبث حول شجرة عيد الميلاد |
Sabah aşağı indiğimde öylece duruyordu. | Open Subtitles | لقد نزلت إلى الأسفل فى الصباح وها هى كانت موجودة |
aşağı indiğimde artık her kim yaptıysa gitmişti. | Open Subtitles | عندما نزلت الدرج، مهما كان من فعل هذا كان قد رحل. |
Bu sabah aşağı indiğimde, eee... bir kitap okuduğun dikkatimden kaçmadı. | Open Subtitles | عندما نزلت صباح اليوم لاحظت أنكِ كنتِ تقرئين كتاباً |
Üçüncü gün kahvaltıdan sonra aşağı indiğimde, | Open Subtitles | فى اليوم الثالث,نزلت بعد الافطار لأجد.. |
Bir gün kahvaltı için aşağı indiğimde orada duruyordu. | Open Subtitles | نزلت يوماً بعد الفطور ووجدته هنا |
aşağı indiğimde gitmiştin. Gittim. Kapıdan çıkıp gittim. | Open Subtitles | حسنا, لقد نزلت الى الاسفل ولكنك ذهبت |
Bu sabah aşağı indiğimde Jake ve o gitmişlerdi. | Open Subtitles | --لا لقد ذهب هو وجالك عندما نزلت هذا الصباح |
aşağı indiğimde gülüyordunuz. | Open Subtitles | حينما نزلت من العلية كنتما تضحكان |
Tepeden aşağı indiğimde Leo'nun arabası yoktu. | Open Subtitles | نزلت من التل ولم أجد سيارة "ليو" |
Ertesi gün aşağı indiğimde, Aaron oradaydı. | Open Subtitles | وفي اليوم التالي نزلت إلى الطابق السفلي وقد كان (إرون) هناك |