"aşkından" - Traduction Turc en Arabe

• بحب
• حبكِ
• حبها
• حبهم
• بحبك

Cerrah olmaktan vazgeçtin, hayatının aşkından vazgeçtin ve ben seni terk ettim.
أدركت مدى صعوبة هذه السنة الفائتة عليك ضحيت بكونك جراحة، ضحيت بحب حياتك ومن ثم تخليتُ عنك

Peder çirkin bir kadının ısrarcı aşkından rahatsız olan erkekler vardır.
أيها الأب, هناك رجال أبتليوا بحب أبدي لإمرأة قبيحة.

Bugün, senin aşkından ve resimlerinden aldığım güçle ayakta duruyorum.
أنا أعيش اليوم لأني استمد القوة من حبكِ و صوركِ

Benim de aşkından başka hiçbir şeyim yok.
ليس لي سوى حبكِ

Dük'e olan aşkından dolayı itaat etmedi ve bir erkek evlat doğurdu.
بسبب حبها للدوق لقد عصت الأوامر وعطت الولادة لأبن

Peki Lavinia bu konuda ne düşünür? Bassianus'un aşkından başka bir şey düşünmediğini bilmiyor musunuz?
فتثور جهارًا نهارًا على حبها المشاجرات دون انضباط أو إنصاف أو خشية انتقام؟

Erkekler seni yakalamak için havaalanında koşarak aşkından öldüğünü sana söylemek için gecenin bir yarısı kapını çalmazlar.
الرجال لا يجرون من المطارات و لا يطرقون بابك في منتصف الليل معبرين عن حبهم لك

Lütfen bana söylermisin sen onun aşkından ölmüyormuydun.
رجاءاً أخبرني أنك إعترفت بحبك الأبدي لها

Hayatının aşkından başlayalım, Lorraine.
(و سنبـدأ بحب حيـاتـه (لوريـن

"Senin aşkından avare oldum."
"أنا أصبت بالجنون في حبكِ"

Çünkü babasının şanı için aşkından vazgeçen
لأن من تعلي كرامه و الدها علي حبها و تضحي بالححب للشرف

Jody, bana olan büyük aşkından dolayı yaptığını söyledi.
جودي قالت بإنها فعلت ذلك بسبب حبها العميق لي.

Hayatımın çoğunu onun aşkından tiksinerek geçirdim.
لقد قضيت الكثير من حياتي أمقت قدر حبها له

Onların gizli aşkından biraz daha bahset.
اخبريهم اكثر عن حبهم السري لبعضهم البعض

İnsanlar aşkından Taj Mahal'ı inşa ediyorlar.
الناس بنو تاج محل ليجعلوه علامة حبهم

Ona olan aşkından hiç bu kadar emin olmamıştım.
كنت دائماً مقتنعة بحبك الكبير لرايتشل

Senin aşkından delirdim.
مجنونه بحبك