Her sabah bana bir aşk mektubu yazıyorsun. | TED | فأنت تكتب لي كل صباح رسالة حب. د ب:حسنٌ ، الأمر المحتمل أن يكون خطأ |
Sonra da oturtup benden kendisini ikinci balayına... davet etmemi isteyen bir aşk mektubu yazdırdım. | Open Subtitles | ثم جعلتها تجلس وتكتب لى رسالة حب طالبة منى أن أدعوها لشهر عسل ثانٍ |
...geçen hafta aptal bir aşk mektubu aldım. | Open Subtitles | الأسبو ع الماضي،لقد حصلت على رسالة حب غبية حقاً. |
Jessica orada değildi. Ben de ona bir aşk mektubu yazdım. | Open Subtitles | لكنها لم تكن في غرفتها، فكتبت لها رسالة غرامية |
Manitamdan yeni bir âşk mektubu. | Open Subtitles | تذكِرة حب مخفية اخرى من حبيبتى |
Bilgisayarında e-posta veya aşk mektubu yok. | Open Subtitles | لا توجد رسائل حب أو رسائل إلكترونية على حاسبها |
"Ben daha çok-" Bu ne be? Eski bir aşk mektubu sadece. | Open Subtitles | إنه فقط خطاب حب قديم، لا يعني شيئ ولكن إنظر الى هذا |
Sen hiç aşk mektubu almadın mı? | Open Subtitles | لم تحصل على خطاب غرامي من قبل؟ |
Bu bankadan bir aşk mektubu ve sigorta şirketinden bir aşk mektubu ve, vay, çok romantik. | Open Subtitles | هنا رسالة حب من البنك وواحدة من شركة التأمين و، أوه، رومانسية جدا |
Bence romantik. 3. sınıftan beri bir aşk mektubu almamıştım. | Open Subtitles | أجدها رومانسية لم أتلقى رسالة حب منذ الصف الثالث |
Senin bu adrese gönderdiğin 52 tane aşk mektubu sayesinde. | Open Subtitles | اثنان و خمسون رسالة حب ارسلت من قبلك إلى هذ العنوان |
Bir yılımı, temelde ona yazılmış bir aşk mektubu olan bir kitabı düzenleyerek geçirdim. | Open Subtitles | لقد أمضيت سنة في تحرير كتاب كان في الواقع رسالة حب لها |
Bak, başka bir kız bana bir aşk mektubu göndermiş. | Open Subtitles | أنظري.فتاة أخرى أرسلت لي رسالة حب . إقرئيها |
Bak, bir açıdan kitap, Gatsby'e yazılmış bir aşk mektubu. | Open Subtitles | انظرى, مثلا الكتاب نوعاً من رسالة حب الى غاتسباى |
Nolan, görmen gereken bir şey buldum. Gelir Servisinden bir aşk mektubu daha mı? | Open Subtitles | نولان, وجدت شيئ يجب أن تراه رسالة حب أخرى من محصلو الضرائب؟ |
Soğuk bir öğleden sonra, bir aşk mektubu okumuştum. Bir çocuğa göre çok güzel yazılmış bir mektuptu. | Open Subtitles | في يوم بارد ، قرأت رسالة غرامية جميلة جدا لأنها تكون من طفل |
O kadar uzun süredir hayallerle yaşıyorum ki, ona çılgınca bir aşk mektubu yazıp... ikimizi de utandırmaktan korkuyorum. | Open Subtitles | كُنت أعيش في مخيّلتي طويلاً جداً أنا خائف لكتابة رسالة غرامية مجنونة ويُحرجنا كلانا |
Görünüşe bakılırsa öteki kız arkadaşlarından bir aşk mektubu. | Open Subtitles | يبدو أن رسالة غرامية وصلت إليك من أحد عشيقاتك الأخريات |
Georgie'nin metninden bir sayfa aldım ve âşk mektubu yazarak Riley'nin çantasına koydum. | Open Subtitles | ،لقد اخذت صفحة من مذكرة (جورجى) و وضعت تذكِرة حب صغيرة فى حقيبة (رايلى) |
Ama bunlar da aşk mektubu zaten. | Open Subtitles | ولكنهم رسائل حب |
Senin için aşk mektubu yazdım. - aşk mektubu mu? | Open Subtitles | لقد كتبت لك خطاب حب خطاب حب |
Bir fotoğraf ya da yazışma, aşk mektubu. | Open Subtitles | صورة أو ما شابه مراسلات خطاب غرامي |
İlginç bir şey yok, hiç aşk mektubu da yok. | Open Subtitles | لاشئ مثير هناك, وهو ليس خطاب غرامى على اية حال |
Kim daha önce bir aşk mektubu almamıştır ki? | Open Subtitles | من لم يسّبق له تلقِ رسائل غرامية من قبل؟ |
- Tapan, Kizzy. - Bu kesinlikle bir aşk mektubu. | Open Subtitles | (المُحب ، (كيزي - تلك رسالة حُب ، تماما - |