Beklemesi gerekiyordu çünkü zaman aşklarını daha güçlü öpüşmelerini daha tatlı kılacaktı. | Open Subtitles | كان يجب أن ينتظر، لأن ذلك جعل حبهما أقوى وقبلتهما أكثر عذوبة |
Bu bir erkek ve kadının aşklarını birbirlerine gösterme şekli. | Open Subtitles | انه مجرد رجل وامرأة يظهران حبهما لبعضهما البعض |
Böylece ne olursa olsun durum ne kadar kötüye giderse gitsin, aşklarını hatırlarlar. | Open Subtitles | حتى إذا مهما حدث، مهما سائت الأمور يتذكرا حبهما |
Birbirlerine aşklarını sunarken güçlü olmalarını sağla. | Open Subtitles | وأمنحهم القوة ليتعهدوا بحبهم لبعضهم البعض. |
Genç kız ve erkekler aşklarını itiraf edecekler. | Open Subtitles | فكل شاب وفتاة ... سيعترفون بحبهم لأحبابهم |
İnsanların aşklarını en harika şekilde ifade edebilmeleri için uğraştın. | Open Subtitles | لقد دافعت عن حقوق الناس .. في التعبير عن حبهم |
Sonra onu New Jersey'deki evine götürmüş ve yine babam der ki bu aşklarını sınadıkları en büyük testmiş: | Open Subtitles | لذا هو أَخذَها للبيت إلى نيو جيرسي ووَضعَها خلال الذي يدعوه الإختبارَ الأكبرَ الذى سوف يقابل حبهم: |
Bu iki ayrı düşmüş sevgili kışları bu göle gelip, birbirlerine aşklarını gösterirlermiş. | Open Subtitles | اللذان إنفصلا عن بعضهما بهذه الطريقة يلتقيان في هذه البحيرة عندما يأتي الشتاء ليتشاركا حبهما |
Birbirlerine olan aşklarını tekrar teyit etmek için bugünü seçtiler. | Open Subtitles | بهذا اليوم اختارا أن يؤكدا من جديد حبهما لبعض |
Ben o şatodayken, büyük aşklarını hissedebildim. | Open Subtitles | عندما كنت بداخل القلعة كنت أستطيع أن أشعر بقوة حبهما |
İki kişi aşık olunca aşklarını paylaşabilecekleri güzel yerlere gitmek isterler. | Open Subtitles | شخصان واقعان في الغرام سيرغبان بالذهاب إلى مكان جميل يتشاركا فيه حبهما |
Ve aşklarını birbirlerine bağlayacak. | Open Subtitles | وتعهدوا بحبهم الى بعضهم البعض |
aşklarını kıskandı ve bozmaya çalıştı. | Open Subtitles | كان غيورًا من حبهم لذا حاول أن يكسر ذلك الحب. |
İnsanlar dövme iğneleri ile aşklarını ebedileştirmek istediklerinde her zaman yaptıkları bir şey. | Open Subtitles | كما يفعل الناس عندما يتمنو أن يخلدون حبهم بإبرة الوشم |
Nevada çölünde daha farklı sıcaklıklarda gerçekleşse de bu toplumun insanları, 65.000 kişinin hepsi acılarını, dertlerini, umutlarını, gelecek hayallerini ve aşklarını yazmaya başladılar. | TED | وكما يحدث في صحراء نيفادا مع قليلٍ من الاختلاف في درجات الحرارة 65000 شخص من ذلك المجتمع جاؤوا ليكتبوا أحزانهم، وآلامهم، وآمالهم آمالهم في المستقبل وليكتبوا عن حبهم |
Sitarcı ve fahişe aşklarını mihraceden gizlemek zorundadır. | Open Subtitles | ... يجب عليهم إخفاء حبهم من المهراجا الشرير |