Ben öldüm, Natalie'yi akıl hastanesine kapattılar, o da Keggers'a gidiyor, yeni fıstıklarla şansını deneyecek. | Open Subtitles | ..انا ميته ، وغرقت في البحيره وهو يذهب إلى الجامعه؟ ويحرز تقدم بتدريب الفتيات للتنس؟ |
Demokrasi ve devletle ilgili bir FILMCLUB etkinliğinde "Bay Smith Washington'a gidiyor" filmini oynattık. | TED | في موسم "نادي السينما" الخاص بالديمقراطية والحكومة, عرضنا فيلم "السيد سميث يذهب إلى واشنطن". |
Oliver, Starling General'a gidiyor ama merak etmeyin, bir şeyi yok. | Open Subtitles | اوليفر في طريقه إلى ستارلينج جنرال لا داعي للقلق، سيكون بخير |
Ben Yeni Zelanda Hayvanat Bahçesi'nin sorumlusuyum ve bu maymun New Town'a gidiyor. | Open Subtitles | أنا موظف رسمي بحديقة حيوان نيوزيلاندا و هذا القرد سيذهب إلى مدينه جديده |
Benjamin birkaç aylığına Los Angeles'a gidiyor. Bir film çekmek için. | Open Subtitles | بنجامين سيذهب الى لوس أنجلس لعدة أشهر لعمل فيلم |
Yargıtay'a gidiyor. | Open Subtitles | إنها ذاهبة إلى محكمة العدل العليا |
-Dışarı çıkma. Konuşma. -Baywatch'a gidiyor muyuz? | Open Subtitles | لا تخرج لا تقل أيّ شئ هل نحن ذاهبون إلى باي واتش؟ |
Yakellerin şamanı Yahul'a gidiyor. | Open Subtitles | شامان قبيلة (ياكيل) متجه إلى بركان (ياهول) |
Bütün müşterilerimiz Large Mart'a gidiyor. | Open Subtitles | فان جميع المتسوقون سيذهبون الى لارج مارت |
Nazilerle savaşmaya Lizbon'a gidiyor! | Open Subtitles | سوف تذهب إلى " ليزبون " لقتال النازيين |
-Mickey Mentals'a gidiyor mu? | Open Subtitles | - لست متأكدا. - هل يذهب إلى عباءة ميكي وأبوس]؛ [س]؟ |
Her ayın ilk pazarı Los Angeles'a gidiyor. | Open Subtitles | "إنه يذهب إلى "لوس انجيلوس فى أول أحد من كل شهر |
Madea Washington'a gidiyor'da harika ve zorba beyaz bir ABD meclis üyesiydin. | Open Subtitles | هل كانت كبيرة مثل عضو الكونغرس الأبيض غضب في ماديا يذهب إلى واشنطن . |
Bay William Elliot, efendim. Dün akşam geldi, kış için Bath'a gidiyor. | Open Subtitles | انه السيد ويليام اليوت ,أتى الليلة الماضية في طريقه إلى باث من أجل الشتاء |
Burada Mars Bilim Laboratuvarı var, Mars'a gidiyor. Geçen hafta fırlatılmıştı. | TED | هنا لدينا "مختبر علوم المريخ" في طريقه إلى المريخ، تم اطلاقه في نهاية الأسبوع الماضي فقط. |
McGrath New Orleans'a gidiyor. Ne kadar oyalanırsak, o kadar uzağa gider. | Open Subtitles | ميجراث في طريقه إلى نيو أورلينز الأبعد نحن هنا... |
Yaşlı Spotty'den bir mektup aldım. Hindistan'a gidiyor. | Open Subtitles | تلقيت رسالة من صديق قديم سيذهب إلى (الهند) |
Şirketin hangi üyesi Hong Kong'a gidiyor? | Open Subtitles | إذن، أي عضو من الشركة الذي سيذهب إلى (هونج كونج) ؟ |
Kevin, Madison Square Garden'a gidiyor çünkü açıklamak istiyor. | Open Subtitles | كيفن سيذهب الى حديقة ماديسون سكوير لانة يريد ان يعبر عن نفسة طابت ليلتكم |
- Hey, bu otobüs Hartford'a gidiyor. | Open Subtitles | - هذه الحافلة ذاهبة إلى هارفورد |
Adamlarım Afganistan-Pakistan sınırında Hindikuş'a gidiyor. | Open Subtitles | رجالي ذاهبون إلى (هندوكوش) على الحدود الأفغانية الباكستانية. |
Beacon Memorial'a gidiyor. Duydun mu beni? | Open Subtitles | إنه متجه إلى مستشفى (بيكون ميموريال) أتسمعني؟ |
Tutsaklar Saruman'a gidiyor. Canlı ve bozulmamış olarak. | Open Subtitles | السجناء سيذهبون الى (سارومان) أحياء بدون نهب |
Mike, Brad'le beraber dans edip şarkı söylemeye Dollywood'a gidiyor. | Open Subtitles | سوف تذهب إلى (دوليوود) لكي تغني وترقص مع (براد) |
Bu akşamın ahır görevi Lemon Breeland'a gidiyor. | Open Subtitles | حسناً مهام الحظيره لليله تذهب ل ليمون بريلاند |
Lacey bu hafta sonu Boston'a gidiyor Todd ve Kate ile beraber. | Open Subtitles | ليسي ذاهبة الى بوسطن عطلة الاسبوع مع تود و كيت |