Ailenizden birinin bu kadar acımasızca öldürüldüğünü görmemeniz için dua ediyorum. | Open Subtitles | أدعو الله أن لا تعيشي لتري عضوا في عائلتك يعامل بوحشية |
O insan biçimindeki bir şeytan tarafından acımasızca terk edildi. | Open Subtitles | لقد تم هجرها بقسوة. من قبل شيطان على هيئة إنسان. |
Eğer Almanların eline canlı olarak geçersek, acımasızca işkence görürüz. | Open Subtitles | اذا سقطنا فى ايدي الالمان احياء سوف يعذبونا بلا رحمة |
Hayır, çok iyiydi. Sadece hayır diyebilirdin, ama sınırları aştın. Çok acımasızca. | Open Subtitles | كان يمكنِك أن تقولي لا لكنِك جاريتيني، هذا قاسي |
Bu olay gece boyunca tekrarlanır prova, direğe bağlanması serbest kalışı, adamı acımasızca kandırması. | TED | واستمر ذلك طيلة الليل يتدربون و هو موثوق الى الصارية يحاول التملص من وثاقه منهالا على مساعده بالضرب بصورة قاسية |
İçki kaçakçısı 5 adam rakip çete tarafından acımasızca liğme liğme edilmiş. | Open Subtitles | خمس رجال، مهربي خمور، تم ذبحهم بدم بارد من قِبل عصابة منافسة |
Kendimi en acımasızca eleştiren benim ama bence bu süper oldu. | Open Subtitles | حسناً، أنا لست محاسباً قاسياً لنفسي لكن أعتقد أنها قصة عبقرية |
Kafaları bu kadar karıştırmak biraz acımasızca değil mi? | Open Subtitles | أليس هذا قاسٍ بعض الشئ كي يتم العبث بدماغها؟ |
Bütün ilkel uluslardan toplanmış... vahşi paralı askerler ve savaşçılar... acımasızca yakıp yıkmaya ve bizi fethetmeye... azmetmişti. | Open Subtitles | المرتزقه والمحاربون المتوحشون من كل الأمم الشرسه، مُصمّمون على القسوة |
İskoç savaş beylerinin güç kazanmak için acımasızca cinayet işlemelerini anlatıyor. | Open Subtitles | قِصة عن زعيم حرب وحشي اسكوتلاندي يقتلُ بدونِ رحمة لامتلاكِ السُلطة |
O pozisyonları koruyan Lejyonerler, acımasızca katledildi! | Open Subtitles | تم قتل أعضاء الفيلق الذين يدافعون عن هذه المواقع بوحشية |
Yani kendini acımasızca bıçakladı, cesedi attı ve kendi kulağını kesti. | Open Subtitles | تعنين أنها طعنت نفسها بوحشية أخفت جثتها، ثم قطعت أذنها؟ |
Anladığında, kendini, sizin yargılamanızdan bile daha acımasızca yargılayacaktır. | Open Subtitles | عندما يحدث ذلك , أؤكد لك أنة سيحاكم نفسة بقسوة أكبر بكثير مما كنت تظن |
Ve yanlış giden her şey için ne kadar acımasızca cezalandırıldığını söylediler. | Open Subtitles | وكم هو عوقب بقسوة لحادث كلّ شيء الخاطئ ذلك. |
Aşağı vadinin insanlarının onları acımasızca boyunduruğuna almış demir bir iblisten kurtuluşu. | Open Subtitles | كيف تحرر الناس بالوادي المنخفض من العبودية.. لأفعى حديدية حكمتهم بلا رحمة |
Babam Wade ile olan ilişkimi bilseydi beni acımasızca döverdi. | Open Subtitles | أبي كان سيضربني بلا رحمة لو أنه عرف عن وايد |
Bir kimsenin, sevdiği biri hayattayken, onun öldüğünü sanmasına izin vermek çok acımasızca bir hareket. | Open Subtitles | جعل شخص ما يتخيل أن من يحبه قد فارق الحياة لهو شئ قاسي |
acımasızca olabilir, ama Osmanlılarda işe yaramıştı. | Open Subtitles | قد تكون تلك طريقة قاسية ولكنها نجحت مع العثمانيون |
Oyunlara hile kattı, yarışmacıları acımasızca öldürdü ve bundan para kazandı. | Open Subtitles | قام ببدأ اللعبة وقتل متنافسين بدم بارد وحقق أموالاً من ذلك |
Bu size acımasızca gözükebilir ama bu ülke, Üst Bahçe, dün gecekinden tamamiyle farklı bir çevre. | Open Subtitles | يبدو هذا قاسياً بالنسبة لكم لكن هذه الأرض, الساحة العليا, مختلفة كلياً عما كانت عليه بالأمس |
Aramızdaki tek fark benim acımasızca dürüst olmam. | Open Subtitles | الفرق الوحيد بيننا هو أنني صريح إلى حد قاسٍ |
Doğrusunu söylemek gerekirse, eve döndükten sonra siz insanların bana davranışlarına acımasızca demeliyim. | Open Subtitles | ، لو تم قول الحقيقة أما القسوة ما عاملتموني بعد أن عدت أدراجي للديار |
Öyle acımasızca konuştuğum için üzgünüm. | Open Subtitles | انا اسف, لقد كانت قسوة من جانبى ان قلت هذا |
Hiçbir yerde karşılaşmayacağın kadar acımasızca... dövüşler göreceksin burada. | Open Subtitles | والقتال الذي ستراه هنا يعتبر القتال الأكثر وحشية يمكن لك أن تصادفه في حياتك |
12 Haziran 1994 tarihinde, sisli bir Pazar gecesinde bu lüks Brentwood evinin önünde iki kişi acımasızca katledildi. | Open Subtitles | في ليلة ضبابيـّة يوم الأحد ـ 12 جوان 1994ـ شخصان قُتلوا بشراسة أمام هذِهِ الشّقة الفاخمـة , الضحايا ؟ |
- Sence de bunca yıldan sonra ona umut vaad etmek biraz acımasızca değil mi? | Open Subtitles | ألا تظنين انه من القاسي قليلا أن نمنحه الامل بعد كل تلك المدة؟ |
acımasızca olabilir, ama bu bir delil sayılamaz. | Open Subtitles | ربما يبدو ذلك قاس و لكنه ليس مهينا للذات |