- Ama iş konusunda çok acımasızdır. | Open Subtitles | ولكن في مجال الأعمال التجارية، لا يرحم جدا. |
Emlak işi acımasızdır. | Open Subtitles | تعلم أن مجال العقارات لا يرحم. |
Çok acımasızdır o. Her şeyi bilir, her şeyi görür, her şeyi yer. | Open Subtitles | إنه قاس ٍ يعرف كل شيء، يرى كل شيء، يأكل كل شيء |
Aşk acımasızdır ama bize kim olduğumuzu öğretir. | Open Subtitles | انا اقول لكم ان الحب هو قاس ولكنه يعلمنا ما نحن عليه. |
Süpermarket piyasası çok acımasızdır. | Open Subtitles | المتجر عبارة عن آلة عديمة الرحمة |
Sunways de Digicore kadar acımasızdır. | Open Subtitles | "سانواي" هي عديمة الرحمة كـ"ديجيكورب" |
Bu adamlar acımasızdır, ama sivilleri kaçırmazlar. | Open Subtitles | حسنا هؤلاء الرجال بلا رحمة ولكنهم عادة لا يختطفون المدنيين |
Bu insanlar acımasızdır. | Open Subtitles | هؤلاء القوم بلا رحمة |
Castillo acımasızdır. | Open Subtitles | كستيللو لا يرحم |
Çöl acımasızdır. | Open Subtitles | الصحراء لا يرحم. |
Konu iş olunca Dean Massey acımasızdır. | Open Subtitles | (دين ماسي) كان لا يرحم. |
Bu iş acımasızdır. | Open Subtitles | إنه لا يرحم. |
acımasızdır. | Open Subtitles | إنّها عديمة الرحمة. |
acımasızdır. | Open Subtitles | إنّها عديمة الرحمة. |
Kılıcın yolu acımasızdır. | Open Subtitles | مبدأ السيف أن يكون بلا رحمة. |
Ne olur ne olmaz diye. Onun askerleri acımasızdır. | Open Subtitles | -احتياطاً، فجنودها بلا رحمة. |