Dükkânda babanın başına sürekli acayip şeyler geldiğini söylediğini hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أتذكر في المتجر عندما قلت بأن هناك أشياء غريبة تحدث لوالدك؟ |
Bu insanlar, yemeklerine çok acayip şeyler koyuyorlar. | Open Subtitles | هؤلاء الناس يضعون أشياء غريبة للغاية في طعامهم |
Beynine baskı yapan şey yüzünden bazen acayip şeyler söyleyebiliyor. | Open Subtitles | ذلك الشئ الذي يضغط علي مخها أحياناً يجعلها تقول أشياء غريبة |
Sorgulamadan inananlar ise daha acayip şeyler yaparlar. | Open Subtitles | لكنهم يقومون بأشياء غريبة عندما يصدقون ويؤمنون بها |
Kardeşime bir şeyler yaptı, insanlara da acayip şeyler yapabiliyor. | Open Subtitles | البرنامج فعل شيئاً لأخي ويمكن أن يجعل الناس يقومون بأشياء غريبة |
Garip davranıyor ve acayip şeyler söylüyordu. | Open Subtitles | كَانَ يَتصرف بطريقة غريبة ويقول بعض الأشياء الغريبة كانيفزعني |
Medyumlar, seanslar, bütün acayip şeyler. 1993'te ölünce aile dağıldı. | Open Subtitles | مهتمة بالأشياء الغامضة بشكل كبير وسطاء روحانيين, جلسات تحضير أرواح ... كل الأشياء الغريبة ماتت عام 93, و تفرقت العائله |
Burada daha huzurlu olduğumu düşünüyordum ama çok acayip şeyler oluyor. | Open Subtitles | ظننت أنني هنا ليعتنوا بي لكن هناك أشياء غريبة جدا تحدث هنا |
Kyoto'da da acayip şeyler oluyor. | Open Subtitles | أشياء غريبة بتحصل في كايوتو أيضاً. |
acayip şeyler, ve ve eğer kendim çözebilseydim, seni rahatsız etmezdim. | Open Subtitles | ... أشياء غريبة جداً و و لم أكن لأزعجك لو كان بإستطاعتي معرفتها بنفسي |
Gerçekten de bilmek istemediğim acayip şeyler. | Open Subtitles | .أشياء غريبة لم أكن أريد حقاً معرفتها |
Bu pislik herifin etrafında hep acayip şeyler cereyan ediyor. | Open Subtitles | أشياء غريبة تحدث حول هذا الأحمق دوماً |
Bilirsin, acayip şeyler yapıyor. | Open Subtitles | كما تعلم, يفعل أشياء غريبة |
- acayip şeyler oluyor, o kesin. | Open Subtitles | -تحدث فيها أشياء غريبة بلا شك . |
Şu ana kadar zaten çok acayip şeyler yaptın. | Open Subtitles | انت فعلت الكثير من الأشياء الغريبة |