| Bu, hoşgörülü sofra adabı yemek sırası bekleyenlerin hepsi payını alana dek 24 saat sürebilir. | Open Subtitles | بمثل تسامح آداب المائده هذه ربما يستغرق 24 ساعة لإرضاء الطابور المعازيم هذا |
| Ama And Akbabalarının sofra adabı onlarda görünmüyor. | Open Subtitles | انهم يفتقرون الى آداب المائدة التي لدى الكوندور. |
| Genç adam koridor adabı gülme konusu değildir. | Open Subtitles | آداب الممرات ليس أضحوكة يا غلام |
| İşeme adabı diye bir şey var. | Open Subtitles | ألم تسمع عن آداب التبول؟ |
| Belki de koca adamın masa adabı en iyi örnek olmayabilir, fakat onu kim azarlayacak ya da yanında oturan arkadaşıyla kavga edecek? | Open Subtitles | (ربما آداب طعام (فريدي لا تُشكّل أفضل مثال لكن من الذي سيطرده |
| Hey, bu çocukla konuşmanın adabı ne? | Open Subtitles | ما آداب الحديث مع هذا الرجل؟ |
| Sofra adabı öğreteceğim. | Open Subtitles | -سأقوم بتعليمه آداب الطعام |