Ve şimdi sahneyi Adam'a bırakıyorum.Adam, MIT’de doktora öğrencisi ve tıp ve müzik teknolojisinde de uzman birisi.Bununla birlikte Adam ve Dan yakın ortaklar. | TED | وسأجعل آدم يتحدث إليكم. آدم طالب دكتوراة في ام اي تي، خبير موسيقي تقني وطبي. وآدم ودان أصبحا متعاونين متقاربين |
Bu zehirli güveci, labaratuvardan Adam'a göndereceğim. | Open Subtitles | أنا سأرسل هذا السامة الحساء الى آدم في أثر. |
Adam'a odaklandığımda aramzıdaki tüm engellerin kalktığını güçlü bir enerji değişimi ile Jessi'nin zihnime ulaşıp benimle bağlantı kurduğunu hissettim. | Open Subtitles | بينما نركز مع آدم لقد شعرت بأن كل الحواجز التي بيننا قد أزيلت بعدها حدث تبادل قوي للطاقة |
Lex, Adam'a yakından incelemek konusunda haklıymışsın. | Open Subtitles | ليكس أعتقد بأنك محق بشأن أخذ نظرة أقرب على أدم |
Yemin ediyorum, eğer bıçağı bırakıp benimle gelirsen sana da Adam'a da yardım ederim. | Open Subtitles | اقسم بالرب ان تركته و أتيت معي فسأحضر لك و لآدم |
Ya şeye ne dersin "Roy O'Bannon Kraliçe Adam'a Karşi" . | Open Subtitles | لكن ماذا عن "روي أوبانون يواجه الرجل الذي سيكون ملكة"؟ |
Sana kızmıyorum. Peki, Adam'a kızacak olsaydın, neden Adam'a kızardın? | Open Subtitles | اذا لما انتِ غاضبة من ادام ان كنت غاضبة من ادام ؟ |
Biz Cehennem Dünyası'nın Adam'a ne yaptığını biliyorduk. | Open Subtitles | كنا نعلم ماذا كان يفعل عالم الجحيم بآدم |
Bu resimlerden toplayabildiğim kadarını toplayıp Adam'a vereceğim. | Open Subtitles | أنا ستعمل جمع أكبر عدد ممكن من هذه ما أستطيع، وحثهم على العودة إلى آدم. |
Ve, Maria, biliyorsun ki, Adam'a baktığında, | Open Subtitles | وماريا ، تعرفين بأنه عندما تنظرين إلى آدم |
Biri eşi ki; boşanmak istemiyordu ve Sumner, onu bertaraf etti diye Adam'a kızmıştı. | Open Subtitles | الزوجة لأنها لا تريد الطلاق وسومنر لأنه غاضب من آدم لإخراجه من الشركة |
Yahudi Derneği'nde yazanlara göre, kocası Adam'a boyun eğmeyi reddedip ondan ayrılmış. | Open Subtitles | أنه وفقا للفلكلور اليهودي أنها تركت زوجها آدم بعد أن رفضت أن تكون تابعة له |
Kendisini kaçıran kişi tarafından işlemeye mecbur bırakıldığı suçlar için Adam'a dokunulmazlık verilecek karşılığında da Adam size o adam hakkında bildiği her şeyi anlatacak. | Open Subtitles | آدم سيبرأ من أي جرم هو لَرُبَما أُرغمَ لإرتِكابها من قبل المختطف |
Bunu Adam'a daha sonra sorarsın. | Open Subtitles | يمكنك ان تطلب من آدم أن يخرج معك فى موعد لاحقا |
Gabriel Waincroft, Adam'a gittiğinde gardiyan senmişsin. | Open Subtitles | أنا أعلم بأنك كنت الحارس عندما جاء غابرييل واينكروفت لزيارة آدم |
Yakında kendi çocuğuma da öğreteceğim bu şeyi birazdan genç Adam'a öğreteceğim. | Open Subtitles | أنا هنا سوف اعلم الشاب أدم بينما سوف أعلم طفلي قريبا |
Senin de bir başkasıyla ilişki yaşadığını Adam'a söylemeni istiyorum. Ne? | Open Subtitles | اريدك أن تخبر أدم بخصوص أنك كنت على علاقة خارجه |
Birbirinizi suçlamanın kimseye yardımı dokunmaz özellikle de Adam'a. | Open Subtitles | تشاجرهما معا لن يساعد أى أحد و بالأخص أدم |
Ve Adam'a Terrino'lar hakkında tek bir kelime dahi konuşmadığımı bilmeni istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تعلم أني قلت كلمة واحدة لآدم بخصوص تيروينو |
Ya şeye ne dersin "Roy O'Bannon Kraliçe Adam'a Karşi" . | Open Subtitles | لكن ماذا عن "روي أوبانون يواجه الرجل الذي سيكون ملكة"؟ |
Adam'a kızgın değilim ama eğer olsaydım, muhtemelen hilekâr olduğu ve başka birine aşık olduğunu bana söylemediği için olurdum ki o aşamaya geçtiniz mi bilmiyorum. | Open Subtitles | انا لست غاضبة من ادام لكن لو انني كنت كذلك ربما يكون بسبب انه مخادع وبسبب انه لم يخبرني انه يحب فتاة اخرى |
Adam'a bakması için birini tutacağım. | Open Subtitles | سأعيّن أحدهم ليعتني بآدم |