"adam vardı" - Traduction Turc en Arabe

    • كان هناك رجل
        
    • وكان هناك رجل
        
    • كان هناك رجلاً
        
    • كان هناك شخص
        
    • كان يوجد رجل
        
    • كان هناك ذاك الرجل
        
    • كان هناك هذا الرجل
        
    • رجل كان
        
    • الرجل الذي كان
        
    • هُناكَ رجلٌ
        
    • هُناك رجل
        
    • هناك رجل يتجول
        
    • هناك رجلاَ
        
    • هناك ذلك الرجل
        
    • هنالك ذلك الرجل
        
    Yankees'de çalışan bir adam vardı, iki kolu da yok. Open Subtitles كان هناك رجل يعمل في نادي الـ يانكي بدون ذراعين.
    Hoş olduğunu düşündüğüm bankadaki şu adam vardı ya artık öyle düşünmüyorum. Open Subtitles كان هناك رجل في البنك اظنه لطيف لكني لم اعد اظنه كثيرا
    Dışarıda bir yerdeyse, herşeyi yıkmak isteyen bir adam vardı. Open Subtitles مكان ما كان هناك رجل الذين يريدون ان تسحبه بعيدا.
    Araba sürüyordum ve pencereden baktığımda... atıyla arabanın yanı sıra gelen bir adam vardı. Open Subtitles كان ذلك أغرب شيء كنت أقود سيارتي ونظرت من النافذة وكان هناك رجل يركب الحصان إلى جانب السيارة
    "Burunda yaşayan bir adam vardı." "Kendine krepten elbiseler yapan." Open Subtitles كان هناك رجلاً عجوزاً، صنع لنفسه ثوباً من القماش الرقيق.
    İşemeye çalıştım ama yanımda bir adam vardı ve çişim gelmedi. Open Subtitles حاولت الذهاب ولكن كان هناك رجل يقف بجانبي لهذا هربت مبتعداً
    Yaşlı bir adam vardı. Gri saçı ve papyonu vardı. Open Subtitles كان هناك رجل كبير شائب الرأس و يرتدي ربطة عنق
    Bir keresinde, evine giren biri tarafından vurulan bir adam vardı. Open Subtitles ذات مرّة كان هناك رجل أرديَ من قبل شخص إقتحم منزله،
    Arkasındaki adam "Bir zamanlar Kremenchuk'lı bir adam vardı" mı? Open Subtitles هل هو الرجل الذي قال كان هناك رجل من كريمنشوك؟
    Olaydan aylar sonra hala olayın olduğu kaldırımı adımlayan bir adam vardı. Open Subtitles ولمدة أشهر بعد هذا، كان هناك رجل يجوب الرصيف حيث حدث هذا
    Olay şu ki son gittiğim de yanımda oturan bir adam vardı. Open Subtitles واليك هذا شيء , آخر مرة ذهبت كان هناك رجل يجلس بجواري
    Altı ay sonra sette bir adam vardı, vücudu canlandıran bir pandomimci, kafa için bir araç. TED وبعد ستة أشهر كان هناك رجل في موقع التصوير، قلد شكل الجسم، التركيبة للرأس
    Bayan Johnson, sorun ne? Burada az önce bir adam vardı. Durup benimle konuşmak istedi. Open Subtitles كان هناك رجل منذ دقائق ولقد توقف وتحدث معى
    Doktorumuz tek kollu bir adam vardı diyor. Open Subtitles الطبيب الطيب إدعى أنه كان هناك رجل بذراع واحدة وأنا أثبت انه لم يكن هناك شيء.
    Orda silindir şapka giymiş, gösteri lideri olan bir adam vardı. Open Subtitles وكان هناك رجل يرتدي ما يشبه قبعة عالية ، كان يبدو كمدير العرض
    Eve gittik, bir adam vardı ve yanında silahı vardı. Open Subtitles نحن ذهبنا الى بيتاً, كان هناك رجلاً, كان يمتلك مسدساً.
    Evet, listede bir adam vardı eski denizci, biraz garipti. Open Subtitles نعم , لقد كان هناك شخص فى القائمة جندى سابق
    Burada bir adam vardı. Kara bir karga gibi giriverdi içeri. Open Subtitles كان يوجد رجل هنا أقتحم المنزل كغراب أسود
    Geçen hafta şehir merkezinde bir adam vardı. Open Subtitles كان هناك ذاك الرجل في وسط المدينة الأسبوع الماضي.
    1945 yılında, Vannevar Bush adında bir adam vardı. TED في عام 1945، كان هناك هذا الرجل ، فانيفار بوش.
    Fazla sürmeyecek. Babam için çalışan bir adam vardı. Open Subtitles ليس لفترة طويلة هناك رجل كان يعمل لحساب أبي
    Hatırlıyorum, kızla birlikte bir adam vardı, kız ona David diye sesleniyordu... Open Subtitles اعلم , الرجل الذي كان معها , كانت تناديه ديفيد
    Orada bir adam vardı. Çok karanlıktı. Open Subtitles كان هُناكَ رجلٌ هُناك، كان المكان مُظلماً.
    Dünya savaşı sırasında, hiç kimsenin önemsemediği bir adam vardı. Open Subtitles في عالم أنهكتهُ الحرب كان هُناك رجل واحد لا يهتم
    Şu tuvalette, senin gibi gürültü çıkartan bir adam vardı. Open Subtitles كان هناك رجل يتجول غاضباً مثلكِ في هذا الحمام.
    Ucuz otel soran bir adam vardı. Open Subtitles كان هناك رجلاَ دخل و سألني عن فنادق رخيصة
    İstediğin kalp şeklindeki kolyeyi bana satmayan o kocaman şişman adam vardı ya. Open Subtitles كان هناك ذلك الرجل السمين الكبير الذي لا بعني ذلك القلبي عقد أردت
    Benim çocukluğumda bir adam vardı elinde testeresiyle gelir, ağaçtan ağaca atlar donmadan önce dallarını keser ve bir maymun gibi gözükürdü. Open Subtitles عندما كنت صغيراً, خلال الشتاء كان هنالك ذلك الرجل كان يحضر بمنشاره, يتأرجح من شجرة لأخرى يقطع الأغصان قبل أن تتجمد و تتساقط

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus