| Sayın Yargıç, kaçmak için her türlü nedeni ve kaynağı olan, hakkında müebbet hapis cezası istenen ve cinayetle suçlanan bir adamdan bahsediyoruz. | Open Subtitles | سيادة القاضي نحن نتحدث عن رجل متهم بالقتل يواجه إحتمال بالسجن المؤبد مع كل الدوافع والذرائع التي تمنع إطلاق سراحة |
| Burada, Kaliforniya'daki prestijli her enstitüde hem imtiyazlı hem de misafir profesör olarak görev yapan oldukça zeki bir adamdan bahsediyoruz. | Open Subtitles | نحن نتحدث عن رجل ذكي جدًا الذي كان إما أستاذ دائم أو أستاذ بديل في كلّ مؤسسة تربية رفيعة المستوى "في "كاليفورنيا |
| - İdamdan bir sahte mahkeme uzaktaki bir adamdan bahsediyoruz, | Open Subtitles | -نحن نتحدث عن رجل يبعد محكمة شعبية واحدة عن الحقنة المميتة |
| Maris'i tatmin etmiş bir adamdan bahsediyoruz. | Open Subtitles | نحن نتحدث عن الرجل الذي أرضى ماريس |
| Biz burada duvarın önünde durup "Berlinli" yi yanlış telaffuz eden adamdan bahsediyoruz. | Open Subtitles | نحن نتحدث عن الرجل الذي وقف أمام الحائط وأخطأ تلفظ "برلين" |
| Burada cinayet silahını şemsiyelikte bırakan bir adamdan bahsediyoruz. | Open Subtitles | نتحدّث عن رجل يترك سلاح جريمته في حامل مظلاّت |
| Lekeli bir adamdan bahsediyoruz. | Open Subtitles | نحن نتحدث عن رجل مشبوه |
| 60'larındaki bir adamdan bahsediyoruz. | Open Subtitles | نحن نتحدث عن رجل في الستينات |
| Yani, burada tek bir adamdan bahsediyoruz. | Open Subtitles | اعني نحن نتحدث عن رجل واحد |
| Yani, demek istediğim, kendi kıçını vuran bi adamdan bahsediyoruz. | Open Subtitles | أقصد، بربّك، نحن نتحدّث عن رجل أطلق النار بنفسه على مُؤخرته. |
| Hayır, burada hiç tanımadığın adamdan bahsediyoruz. | Open Subtitles | -كلا ، نحن نتحدّث عن رجل لم تلتقي به قط |