Çok iyi biri ve bu arada Addy'i arayarak tek hastamla olan randevumu iptal ettirdim. | Open Subtitles | انه رائع وأنا طلبت من آدي أن تلغي مريضي الوحيد اليوم لكي يمكنني تمضية اليوم |
Addy ve yanındakiler, umarım bunu duyuyorsunuzdur. | Open Subtitles | مهلا، أمل يارفاق أنكم تتلقون هاذا آدي والأصدقاء |
Addy, buraya bakabilir misin? | Open Subtitles | مهلا، آدي. يمكننا الإستفادةُ من مساعدتك أكثر هنا |
- Dr. Hodgins'in kemiklere erişebilirliği öncelikli, Bay Addy. | Open Subtitles | سيحظى الطبيب هوديجنز بالوصول إلى العظام اولاً يا سيد أدي |
Addy bu çanakla bir şeyler yapabilir. | Open Subtitles | وأعتقد أن آدي تستطيع ان تفعل شيئا مع هذا الطبق |
Konu elektronik olduğunda Addy'nin çılgın yetenekleri vardır. | Open Subtitles | آدي لديها المهارات في ماتتعلق في الألكترونيات |
Addy belki de Warren'ın dönmesini beklemeliyiz. | Open Subtitles | آدي , ربما علينا أن ننتظر حتى ترجع وارين |
Bu Operasyon Bite Mar , Bu Addy, hala yaşıyor. | Open Subtitles | أنها عملية عضة المارك تلك آدي , مازالت حية |
Operasyon Bite Mark'tan Addy konuşuyor, duyuyor musun? | Open Subtitles | معك آدي كارفر , وعلمية عضة المارك هل تتلقاني ؟ |
- Zack Addy'e bir paketim var - O ben oluyoum. | Open Subtitles | لدي طرد باسم زاك آدي هذا هو انا |
Bu Addy, her gün böyle giyinir. | Open Subtitles | هـذه آدي .. إنهـا ترتـدي هكـذا كـل يـوم |
Biri sorarsa, Addy klasik kampanyalarında yardımcı olmak için buradasın. | Open Subtitles | إذا سأل أي شخص، فيتم استشارتك في حملات (آدي) الكلاسيكية. |
Yarın akşam altıya kadar çok iyi bir fikirle gelmediğin sürece Addy'nin Fukk için bir yaz kampanyası olmayacak ve ikimiz de kovulacağız. | Open Subtitles | لذا إما أن تأتي بشئ رائع في الساعة السادسة ظهر الغد، أو أنه لن يكون هناك ل (آدي) حملة (الفاك) الصيفية وسيتم طردنا. |
Sensiz bir yere gidemem Addy. | Open Subtitles | لا أريد العودة إلى هناك دونك، آدي |
Pekâlâ Addy, sen bizi takip et de şu... | Open Subtitles | حسنا، آدي. يمكنك متابعتنا في هذا |
Yemek benden Dr. Addy. Nereye istersen gideriz. | Open Subtitles | الغداء علي, د.أدي أي مكان تريد الذهاب إليه |
Hayır ama Addy işin peşine düştü, yakında onaylanacaktır. | Open Subtitles | لَكنِّي أدي تبْحثُ عنها لذا أنا سَأكُونُ قادرة على تَأكيده قريباً بما فيه الكفاية |
Sonra, Addy aşık olmak ve ruhlarımızı paylaşmak ile alakalı şeyler söyledi. | Open Subtitles | لكن أدي بدأت بالتحدث معي حول كيف يكون الوقوع في الحب ومشاركة روحك |
Bay Addy'nin havalandırmsındaki tarayıcı tarafından tesbit edildi. | Open Subtitles | لقد تم التقاط ذلك في جهاز المسح خلال حادثة التفريغ في محطة السيد أددي |
Peki, Addy kamera kapalıyken başka bir şey söyledi mi? | Open Subtitles | هل قال ادي اي شيئ اخر? اي شيئ والكاميرا مغلقة ? |
Dr. Hodgins'e ihtiyacım yok. Bay Addy'e ihtiyacım var. | Open Subtitles | لا أريد الطبيب هوديجنز أريد السيد اددي |
Evet Bay Addy, hatırlattığınız için teşekkür ederim. | Open Subtitles | أجل يا سيد آددي شكراً لكَ على تذكيري بذلك |
Addy iyileşir iyileşmez--- | Open Subtitles | ريثما يتحسن أددى |