Güzel bir afiş asıp şekerden bastonlarını getirdiler. | Open Subtitles | .. علّقوا لافتة .. أخرجوا عكّازات الحلوى |
İstersen babamın evine afiş asabilirsin. | Open Subtitles | ولو أردت، بوسعك وضع لافتة على منزل والدي |
Korkarım senin bu şöhret duvarını bozacağız- bu afiş bizimle geliyor. | Open Subtitles | أعتقد أن علي مصادرة حائط الشهرة هذا الملصق يأتي معنا |
afiş asmak çok kazandırmaz ki. | Open Subtitles | وضع الملصقات لا يدرّ الكثير من المال. |
Bir kaç koridor daha kaldı...afiş altıncı sıraya gidiyor. | Open Subtitles | تبقى عدد من الممرات تعلق اللافتة على الصف السادس |
Pek çok insan afiş taşıyor... | Open Subtitles | وصلوا لإظهار دعمهم يحمل كثيرون لافتات وشعارات |
Floridada ki Atlantik Sanat Merkezi için bir afiş. | TED | ملصق اعلاني للمركز الأطلنطي للفنون, وهي مدرسة في فلوريدا. |
Ama bütün takım ve yedek futbol takımı Nicole Paterson için afiş hazırlıyor. | Open Subtitles | ولكن نيكول باترسون عندها طاقم كبير وفريق كرة القدم يصممون ملصقات حملتها الإعلامية. |
Bir tabela ya da afiş ara. İsim yazan ne olursa. | Open Subtitles | ابحثي عن لافتة أو شيء يدلّكِ على اسم المكان |
O duvara bir daha afiş asıldığı zaman senin fotoğrafın olsa iyi edersin. | Open Subtitles | في المرة القادمة التي توجد فيها لافتة على هذا الجدار يستحسن أن تكون صورتك عليها |
"Başka birisiyle düzüşüyorum" diye kocaman bir afiş taşımasına gerek yok. | Open Subtitles | ألم وأبوس]؛ ر بحاجة إلى، أنها كانت تقل نحو لافتة عملاقة قائلا: "أنا سخيف شخص آخر." |
Onlar beni bikiniye soktular ahbap, Bu afiş bir şey değil ahbap. | Open Subtitles | ثم وضعي بالبكيني هذا الملصق لا يعني شيئاً |
Bütün izin kağıtlarınızı ben imzalıyorum, ...bir koşu gidip afiş alıyorum sırt çantası dediğiniz çöplüğü temizliyorum. | Open Subtitles | أوقع جميع أعذاركم. أذهب لأحضر لك الملصق أنظف "البالوعة" التي تطلق عليها حقيبة ظهر |
Ahbap, afiş al bir tane. | Open Subtitles | خذ الملصق فحسب . |
afiş yaptırsın diye bütün paramı Jonathan'a verdim. | Open Subtitles | أعطيت"جوناثان"كل ما لدي من مال لنسخ الملصقات. |
afiş asma nedeniymiş gibi. | Open Subtitles | كأنه سبب لوضع الملصقات على الجدران |
Bildiğim her duvara afiş yapıştırdım, adamım. | Open Subtitles | ذهبت بكل مكان أضع الملصقات |
İşletmenin bu afiş yüzünden zarar gördüğüne inanıyorum. | Open Subtitles | لان اعمالهم التجارية تعرضت للضرر من جراء اللافتة |
Eğer dev gibi bir afiş insanların sana oy vermesini sağlamazsa, daha ne sağlar bilemiyorum. | Open Subtitles | إن كانت اللافتة العملاقة لا تجعل الناس تصوت لكِ لستُ متأكدة ما الذي سينفع |
Kızkardeşler Bacch-Anala bayılır. Oh, tatlım, bu afiş muhteşem ötesi bir kabus. | Open Subtitles | يا الهي , تلك اللافتة اشبه بكابوس مُذهِل |
afiş ve davetiye yapıyor. | Open Subtitles | هو يصمم لافتات ودعوات |
Şimdi fark ettim de babamın dosyalarının arasında buraya ait bir afiş vardı. | Open Subtitles | لقد تذكرت ان هناك ملصق لهذا المكان بين اوراق ابى |
Yardım edecek misiniz, etmeyecek misiniz? Rick, Vaughn'nun çalıştığı sinemada afiş çizerdi. | Open Subtitles | ريك كان يرسم ملصقات سينمائية للمسرح الذي عمل فيه فوجن |
Neden "Adilik yapmayın!" diye bir afiş asmıyorlar? | Open Subtitles | لم لا يضعون ملصقاً يقول "لا تكن وضيعاً"؟ |