| Yardım etmesi için K-9 Timi'ni çağırdık ama bu mumyayı bulmak Ahit Sandığı'nı bulmak gibi bir şey. | Open Subtitles | لديهم أكثر من 30 مليون عينة هنا. لدينا كلاب قادمة للمُساعدة، لكن إيجاد هاته المومياء قد يكون كإكتشاف تابوت العهد المفقود. |
| Bize tutuklama odasına kadar eşlik ederlerken bir kapıdan baktım ve bir vitrinde Ahit Sandığı'nı gördüğüme oldukça eminim. | Open Subtitles | أتعلم، عندما كانوا يقتادونا إلى غرفة الإحتجاز، نظرت عبر باب و أنا واثق من أني رأيت صندوق عرض "يحتوي على "تابوت العهد |
| Ahit Sandığı, kasanın içindeydi tabii. | Open Subtitles | حسناً، تابوت العهد كان في قفص |
| Davud, Ahit Sandığı'nı getirdi. | Open Subtitles | وجلب الملك داود تابوت العهد. |
| Hey, şurdaki Ahit Sandığı değil mi? | Open Subtitles | هل ذلك "تابوت العهد"؟ |
| O Ahit Sandığı! | Open Subtitles | إنها تابوت العهد! |
| Ahit Sandığı, Doktor Jones? | Open Subtitles | تابوت العهد. الد. (جونز)؟ |
| Ahit Sandığı! | Open Subtitles | تابوت العهد! |