Fakat yaşlı adam öldü ve Chin Ho'nun bu konuda yapabileceği hiçbir şey yoktu, vagonları bağlamak ve Ailesini korumak dışında. | Open Subtitles | لكن الرجل العجوز كان ميتا ولم يكن هناك شىء بستطاعة "شين هو" أن يفعله باستثناء دائرة حماية عائلته |
Ailesini korumak için davrandı. | Open Subtitles | أنه فقط ينوي حماية عائلته. |
- Ailesini korumak için. | Open Subtitles | -حقاً؟ لمَ؟ -لأنه يريد حماية عائلته . |
Bir savaşçı sadece Ailesini korumak veya köle olmamak için öldürür. | Open Subtitles | المحارب يقتل فقط لحماية عائلته أو لمنع وقوعهم في الرق |
İsrail'i tehdit etmek için değil, Ailesini korumak için burada değil mi? | Open Subtitles | وهو هنا لحماية عائلته وليس لتهديد اسرائيل |
May, Ailesini korumak istiyordu. | Open Subtitles | -لا. أراد (ماي) حماية عائلته |
En azından o her zaman bunları Ailesini korumak adına yaptığını söyleyebilir. | Open Subtitles | أقلّه أنه فعل ذلك لحماية عائلته |
Ve bir şey huzuru bozacak olsa gümüş sırt Ailesini korumak için daima hazır. | Open Subtitles | .. ولو هدّد أي شيء الهدوء" يكون القائد مُستعداً .. "لحماية عائلته |
Bunu Ailesini korumak için yağtığını söylüyor. | Open Subtitles | يقول انه يفعل ذلك لحماية عائلته. |