Takılan damar yolu akciğerinin yanında yavaş yavaş genişleyen bir delik açmış olabilir. | Open Subtitles | وقد يكون الأنبوب المركزي قد حفر ثقباً قرب الرئة |
Onu uyuttuk, akciğerinin girişini diktik. | Open Subtitles | قمنا بوقف النزيف وسيطرنا على نزيف الرئة |
Eğer Adrian, Lexi'ye yanlış akciğerinin alındığını söylerse bana anlat. | Open Subtitles | (دعني أعلم إذا (أدريان) أخبر (ليكسي أنهم لم يستئصلوا الرئة الصحيحة |
çevresel faktörlerin insan akciğerinin sağlığı üzerindeki etkilerini ölçen herhangi bir matematiksel modelin --çok önemli olmasına rağmen-- bugüne kadar oluşturulmamış olması beni şaşırttı. | TED | و قد فاجأني عدم وجود أي نموذج حالياً يحدد مقدار أثر العوامل البيئية ,على صحة رئة الإنسان .لأن هذه العلاقة تبدو مهمّة جداً |
Ridley Scott, ilk kamerasını satın alabilmek için akciğerinin tekini satmak zorunda kalmıştı. Bu gerçek. | Open Subtitles | ريدلي سكوت) باع رئة) لشراء كاميرته الاولى، هذا حدث |
Eline yüzüne bulaştırırsa akciğerinin yarısını almak zorunda kalacaksın. | Open Subtitles | إذا أفسدت هذا الأمر، فسيكون عليك إخراج نصف رئته. |
Lincoln'ı sağ göğüs kafesinden, akciğerinin alt kısmını sıyıracak şekilde vuracağım. | Open Subtitles | سأطلق النار على (لينكولن) عبر القفص الصدريّ مباشرةً كاشطةً ربع الدائرة السفليّ من رئته اليمنى |
Sağ akciğerinin söndüğü anlamına gelir. | Open Subtitles | وهذا يعني أن رئتها اليمنى تنهار كايت" .. |
- akciğerinin olduğu yeri mi? | Open Subtitles | -ماذا ، أتقصدين فوق رئتها ؟ |
İyi bir günde, akciğerinin 50% 'sini kullanabiliyor. | Open Subtitles | ،في اليوم الجيّد تَضع 50% من قدرة الرئة |
- akciğerinin çökmesini de unutma. | Open Subtitles | لا تنس الرئة المنهارة |
akciğerinin biri iflas etmiş ve bir ciğeri de yırtılmış. | Open Subtitles | لديهِ رئة منهارة و كبد ممزق |
Ward'un benim için ayarladığı kurşunu sen yedin ve şimdi akciğerinin yarısı yok. | Open Subtitles | لقد فقدت نصف رئة لأنك تلقيت رصاصة أطلقها (وارد) عليّ |
- akciğerinin altından çıkardım. | Open Subtitles | - دست تحت رئتها - |