Ön koltuk gitmiş. Bu artık bir halta yaramaz, değil mi? Biliyor musun, Aklıma bir fikir geldi. | Open Subtitles | المقعد الأمامي أختفى أتعلم شيئا لدي فكرة رائعة ما هذا ؟ |
Odaya doğru gidiyordum, yolda Aklıma bir fikir geldi. | Open Subtitles | عدت إلى الجناح، وأثناء عودتي كانت لدي فكرة |
Golden Earring'ten arta kalan zamanı nasıl dolduracağımıza dair Aklıma bir fikir geldi. | Open Subtitles | أنا كان لدي فكرة عن كيفية شغل الوقت الذي سيستغرقه فريق غولدين ايرينغ في الاستيقاظ |
Folsom Gıda hakkında Aklıma bir fikir geldi. | Open Subtitles | طرت لي فكره عن فولسوم فودز. |
Indiana Hammond tutarsız keşiflerine devam ederken benim de Aklıma bir fikir geldi. | Open Subtitles | بينما اندياننا هاموند واصل تشتيته جاءتني فكرة |
Peki, her neyse, geri gelirken, Aklıma bir fikir geldi. | Open Subtitles | , نعم , على أية حال في طريق العودة , جائتني فكرة |
Tahmin et bakalım. Bir dipnotu okurken, Aklıma bir fikir geldi bugün. | Open Subtitles | إحذري ماذا، لأجل إعلامك، واتتني فكرة اليوم. |
- Aklıma bir fikir geldi bunu konuşmayı bırakalım da bir şeyler yemeğe gidelim. | Open Subtitles | -أتعرفين ؟ لدي فكرة جيدة دعينا نتوقف عن الحديث حول هذا الموضوع |
Bu sabah düşünüyordum ve Aklıma bir fikir geldi. | Open Subtitles | لقد كنت أفكر هذا الصباح، لدي فكرة |
Hey, Aklıma bir fikir geldi. | Open Subtitles | يا رفاق , لدي فكرة. |
Aklıma bir fikir geldi Barbossa. | Open Subtitles | لدي فكرة هنا يا باربوسا |
Missy dur. Aklıma bir fikir geldi. | Open Subtitles | ميسي تمهلي لدي فكرة |
Kızlar, galiba Aklıma bir fikir geldi. | Open Subtitles | أعتقد أن لدي فكرة |
Kızlar, galiba Aklıma bir fikir geldi. İnan bana. | Open Subtitles | أعتقد أن لدي فكرة |
Folsom Gıda hakkında Aklıma bir fikir geldi. - Sende mi? - Ne? | Open Subtitles | طرت لي فكره عن فولسوم فودز. |
bekle bir dakika. Ve o anda aklıma bir fikir geldi: | Open Subtitles | إنتظر لحظة ثم جاءتني فكرة |
İletişimden bahsetmişken, veya iletişim azlığından bütün bu gazetecilik derslerinden sonra Aklıma bir fikir geldi. | Open Subtitles | بالتحدث عن الإتصال، أو عدمه، فبعد كل شيء من دروس الصحافة هذه، جائتني فكرة. |
Önemli bir şey değil. Yalnızca Aklıma bir fikir geldi. | Open Subtitles | لا شيء جادّ، واتتني فكرة فحسب. |
Ama o gün aklıma bir fikir geldi: | Open Subtitles | لكن في ذلك اليوم كان عندي إيحاء |
Böylece, altı yıl önce aklıma bir fikir geldi: Hayat sayfalara geçtiyse, bir yerlerde, her yaşa dair yazılmış sayfalar vardı. | TED | وقبل ستة سنوات، خطرت ببالي فكرة: إذا مرت الحياة من خلال صفحات، وكانت، في مرحلة ما، أقسام مكتوبة حول جميع الأعمار. |
- Bakınırken birden Aklıma bir fikir geldi! | Open Subtitles | -ونظرت حولي وخطرت لي فكرة ! |