| akrabalarımın çoğunun burada olduğunu görüyorum. | Open Subtitles | أرى أن عدداً كبيراً من أقاربي هنا اليوم و... |
| Sadece akrabalarımın o eski güzel günlerde ne kadar eğlendiğini hayal edebiliyorum. | Open Subtitles | كلا، أستطيع فقط أن أتخيل المتعة التي كان يجدها أقاربي يا رجل، قديماً في الأيام الخوالي الممتعة! |
| Büyük annem ve diğer akrabalarımın yanında erkek arkadaşımmış gibi davranman gerekiyor sadece. | Open Subtitles | كل ما أريده هو أن تتظاهر بأنك صديقي الحميم أمام جدتي وبقية أقاربي ! |
| Hiçbir zaman akrabalarımın dokunmak istediğim görüntülerini aramadım. | Open Subtitles | أنا لست في بحثٍ عن صورة لأقاربي الذين أرغب بلقائهم |
| akrabalarımın biriyle içinde bulunduğum sohbetten çekip gitmemin hiçbir savunması olamaz. | Open Subtitles | ما من عذر يكفي لتبرير الإنصراف... من محادثة مع أحد أقربائي... |
| akrabalarımın hiç uğruna ölmelerine izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | لن أجعل أقاربي يموت هباءً |
| Bunlar benim Gulag'dan çıkarttığım insanlar. Benim akrabalarımın listesi. | Open Subtitles | هذه أسماء أشخاص أطلقت سراحها من مخيمات (غولاغ) إنها قائمة لأقاربي |
| Bazı akrabalarımın bu ülkeye giriş şekilleri gibi resmen. | Open Subtitles | مثل دخول بعض أقربائي لهذه الدولة |
| - Norma benim akrabalarımın hepsinin birleşimi. | Open Subtitles | "نورما" هي.. جميع أقربائي مجتمعين |
| akrabalarımın yanına gönderildim. | Open Subtitles | وانا أُرسلت للعيش عند أقربائي |