alçakgönüllülükle, majesteleri, Sudan genel valisi olarak bu fermanı kabul ediyorum, ve size sadakatle hizmet edeceğime yemin ederim. | Open Subtitles | بتواضع و استعلاء ، اننى أقبل رجل الحريق هذا حاكما عاما على السودان و أقسم لك بخدمتى المكرسة |
- alçakgönüllülükle söyleyeyim ki iki atış yaptım mı beni bırakamazsın. | Open Subtitles | لا أحد سيفهم هذا بتواضع أقول، معي محاولتان وسينتهي الأمر |
alçakgönüllülükle söyleyeyim ki iki atış yaptım mı beni bırakamazsın." | Open Subtitles | بتواضع أقول، معي محاولتان هو كل ما يتطلبه الأمر |
Bu nedenle, şimdi en ufak bi itiraza bile maruz kalmayacak kendi düşüncelerimi alçakgönüllülükle önereceğim. | TED | ولذلك، انا الان سأقدم بكل تواضع افكاري التي اتمنى ان لا تكون عرضة لأي اعتراض. |
Muazzam bir gurur duysam da büyük bir alçakgönüllülükle ve işini yapmış olma duygusuyla ve büyük minnet duyarak ülkemizdeki en yüksek mevki için adaylığı kabul ediyorum. | Open Subtitles | بكل تواضع وبكامل الفخر وبالاحساس بثقل المهمة التى يجب أن تنجز أقبل بإمتنان ترشيحكم لى |
Mülkünüze izinsiz girdiğimiz için alçakgönüllülükle affınız için yalvarıyorum. | Open Subtitles | انني بكل تواضع اطلب الصفح على التدخل في خصوصياتك |
Saygıdeğer meslektaşım ve ben alçakgönüllülükle, Toydaria'yı,gezegene yardım ikmali için bir hazırlama bölgesi olarak kullanmamıza izin vermeniz konusunda yalvarıyoruz. | Open Subtitles | زميلي المحترم وانا نترجي ان تسمح لنا لان نستخدم تويدارا كمخزن |
Aşk konularında bu kadar acemi olduğum için kusuruma bakmayın, çünkü elbette ilk başta alçakgönüllülükle beni reddediyor gibi davranacaksınız. | Open Subtitles | سامحيني لكوني مبتدئ في أمور الحب بالطبع سترفضيني بتواضع في المرة الاولى |
Bu gerçek alçakgönüllülükle yüzme zamanı. | TED | هذا هو الوقت لتسبح بتواضع حقيقي |
Akıllı Kralım, alçakgönüllülükle resmî bir görüşme talep ediyorum. | Open Subtitles | الملك الحكيم، بتواضع أطلب مقابلة رسمية |
Efendiler, alçakgönüllülükle kanunla boyun eğiyorum. | Open Subtitles | أُذعنُ للقانونِ هنا بتواضع... ... كماالقانونحَكمَني. |
O zaman çabalarımı ikiye katlayacağıma alçakgönüllülükle yemin ederim. | Open Subtitles | . إذن أقسم بتواضع أن أضاعف جهودي |
cennetteki tanrım,sana alçakgönüllülükle teşekkür ediyoruz. | Open Subtitles | -أبانا الذي في السماوات، نشكرك بتواضع ... |
alçakgönüllülükle kabul ediyorum. | Open Subtitles | أقبل اطراءك بتواضع |
New York Times'daki ölüm ilanında, alçakgönüllülükle inkâr edeceği "Gerçek bir CIA İkonu" lakabıyla övgü aldı. | Open Subtitles | كتبت الـ(نيويورك تايمز) مقالاً تنعى به وفاتها و إعتبرتها "رمز من رموز الـ(سي آي إيه)", اللقب الذي كانت ستُنكره بتواضع |
alçakgönüllülükle belirtmek zorundayım ki, ben, yakıyordum ortalığı. | Open Subtitles | نعم يجب ان اقول بكل تواضع انا كنت نعم ، ادخن |
O hâlde, alçakgönüllülükle söylüyorum, tekrar aynını yapmalıyım Majesteleri. | Open Subtitles | إذن لا بد لي, وبكل تواضع, القيام بذلك مرة أخرى, جلالتك. |
Bugün sizler için hazırladığım bu ve diğer 47 sebepten dolayı sizden alçakgönüllülükle oylarınızı istiyorum. | Open Subtitles | ولهذا السبب، ولسبعة واربعين سبعين آخر أوضحتهم لكم اليوم فإنني وبكل تواضع أطلبُ تصويتكم لصاحلي |
O da büyük alçakgönüllülükle tahtı istiyor. | Open Subtitles | من تواضع دائماً يتولى العرش |
alçakgönüllülükle inanıyorum ki... önerim imparatorluk ordusu komutanı Yin Chang, | Open Subtitles | ...أعتقد بكل تواضع أنصح "يين تشانغ" قائد الجيش الإمبراطوري |