"alışıldık" - Traduction Turc en Arabe

• معتاد
• تقليدي
• مألوف

Evet. Bu alışıldık mıydı yoksa değil miydi?
نعم هل كان هذا شئ معتاد, ام غير معتاد ؟

Bu pek alışıldık değil ama sana aileni bir arada tutma şansını veriyorum.
- هذا غير معتاد ابدا - لكن سوف أعطيكِ فرصة باأن تبقي عائلتكِ معا

Vericiyi ameliyat etmek pek alışıldık bir şey değil ama işe yaramaması için bir sebep göremiyorum.
الأمر غير تقليدي بعض الشيء أن نقوم بعملية على المتبرع، لكن ليس هناك سبب يجعلها لا تنجح.

Durumumuzun alışıldık olmaması kafasını karıştırdı bence.
أعتقد فقط أنها كانت مشوشة بخصوص كم هو غير تقليدي ما يخصنا

Polis şiddeti yüzünden sorgulanmanız yüzünden bu sizin adınıza alışıldık bir an.
هل هذا وضع مألوف بالنسبة لك ان تستجوب في قضايا ضد الشرطه

Pek alışıldık değil.
أوه، يبدو مألوف بشكل مبهم، أليس كذلك؟

Ama suçlularla ilgili deneyimlerime göre alışıldık bir olay değil.
ولكن بخبرتى الجنائيه هذا غير معتاد

Bu bölgede alışıldık olan bir şey değil.
وجودها غير معتاد فى هذه المنطقة

Pek alışıldık bir istek değil bu. Yani yaptığın işi düşününce.
هذا طلب غير معتاد بالنظر لعملك

Bu hiç alışıldık bir şey değil.
. هذا شئ غير معتاد

Suikast için pek alışıldık bir seçim değil.
(الأكونيتين). غيار غير معتاد للقتل

Louise, biliyorum bu evlilik pek alışıldık değil.
لويس أعلم بأن هذا الزوج غير تقليدي

Hiç alışıldık değil.
إنه يبدو غير تقليدي قليلاً

Bu çok alışıldık.
هذا تقليدي جداً.

alışıldık bir şey olmadığını biliyoruz.
نعرف أنّ ذلك غير تقليدي

alışıldık olanın kaybı.
خسارة شيء مألوف.

Rahat ve alışıldık gibi hissettim.
... كانت .. كانت ... شعرت بالراحة وشيء مألوف .

Buralarda pek alışıldık değildir, Bay..?
هذا غير مألوف هنا سيدي

Büyük bir onuru kabul etmek için bu kadar beklemek pek alışıldık bir şey değil.
غير مألوف أن ينتظر امرؤ طويلًا لهذا الحدّ -قبل قبوله شرفًا عظيمًا .