Maça muhteşem bir oyunla başlamıştı, ama son birkaç dakikadır görmeye alıştığımız Lamar Allen değil sanki. | Open Subtitles | في الدقائق الأخيرة لم نرَ (لامار) كما إعتدنا |
Maça muhteşem bir oyunla başlamıştı, ama son birkaç dakikadır görmeye alıştığımız Lamar Allen değil sanki. | Open Subtitles | في الدقائق الأخيرة لم نرَ لامار) كما إعتدنا) |
Maça muhteşem bir oyunla başlamıştı, ama son birkaç dakikadır görmeye alıştığımız Lamar Allen değil sanki. | Open Subtitles | في الدقائق الأخيرة لم نرَ (لامار) كما إعتدنا |
alıştığımız dayanış gruplarının, olağan amaçları, bu grupları yaratan kurumlardan kaynaklanıyor, altyapıdan değil. | TED | ما يحدث هو أن تلك الاهداف المعيارية لمجموعات الدعم التي أعتدنا على الوصول إليها هي المؤسسات التي نقوم بتشكيلها ، وليس من البنية التحتية . |
(Gülüşmeler) Tıpkı Antik Yunanlar için mavi rengi gibi, azınlık gruplar da bizim "normal" algımızın dışında, çünkü normal, basitçe çevremizde olan, çevremizde olmasına alıştığımız bir kurgudur. | TED | (ضحك) بالضبط مثل اللون الأزرق بالنسبة لليونانين القدماء، الأقليات ليست جزءاً مما نعتبره طبيعياً، لأن الطبيعي ببساطة هو نموذجنا الذي بنيناه لما أعتدنا النظر إليه، أو بقدر ماهو مرئي من حولنا . |