- Evet, finallerden önce birkaç sefer alıştırma yapmalısın. Sen normalsin. | Open Subtitles | أجل، عليكِ التدريب أكثر من مرة قبل النهاية، ولكنكِ مُتمرسة بالفكرة |
Çocuklarımı seviyor olmam, diğerlerini sevmem için iyi bir alıştırma olur. | Open Subtitles | سأحب أطفالي و هذا تدريب مناسب.. كي أُحب الآخرين |
Lütfen İngilizce konuş. Söz vermiştin. alıştırma yapmalıyım. | Open Subtitles | ارجوك تحدث بالانجليزية لقد وعدت , يجب أن أتدرب |
Mümkün olduğu kadar aklını çalıştır, onun sadece bir alıştırma olduğunu bilerek. | Open Subtitles | مرن عقلك البشري بأعمق درجة ممكنة حيث أنك تعالم أنه مجرد تمرين |
Belirtmeye gerek duymuyorum, son alıştırma metotları, diğer ülkelere akın emri vermekti. | Open Subtitles | لاحاجة للقول, طريقتهم الماضية في التمرين هي باعطائهم الأوامر بغزو الدول الأخرى |
Cesaret öğrenilir ve her öğrenilen şey gibi sadece alıştırma yapılması gerekir. | TED | الشجاعة صفة مكتسبة، ومثلها مثل أي شيء نتعلمه، لكنها تتطلب الممارسة. |
Bir gece için yeterli alıştırma yapmadın mı? | Open Subtitles | ألم تأخذ كفايتك من التمارين هذا المساء ؟ |
Ve bu bir adım, alıştırma çalışmaları yapmaktır. | TED | والخطوة هي عمل دراسات معتمدة على التدريب. |
alıştırma odasından biraz farklı. | Open Subtitles | انه مختلف الى حد ما عن الموجود بغرفة التدريب |
Antartika için çok fazla alıştırma bu. | Open Subtitles | ذلك كثير مِن التدريب للقارة القطبية الجنوبية. |
ve neredeyse hiç alıştırma yapmadan, Bir resmi seçmen kayıt edici oldum. | Open Subtitles | بعد فترة بدون تدريب أصبحتُ ناخبَ مسجّلِ رسميِ |
Ayağımı şeker hastalığından kaybedeceğim zaman için bir alıştırma tekeri. | Open Subtitles | سيدي؟ عجلة تدريب من أجل في حين فقدت . قدما من مرض السكري |
Yalnızca tek başıma ve karanlıkken alıştırma yapıyorum. | Open Subtitles | أنا أتدرب على الكلام فقط عندما اكون وحدي وفي الظلام |
Yalnızca tek başıma ve karanlıkken alıştırma yapıyorum. | Open Subtitles | أنا أتدرب على الكلام فقط عندما اكون وحدي وفي الظلام |
Bir gecelik eğlence bütün bir alıştırma gününü kaybetmeye değmezdi. | Open Subtitles | لم يكن من الجيد إضاعة يوم تمرين مقابل ليلة متعة |
Şimdi küçük bir alıştırma yapalım: gözlerinizi kapatın ve oyun oynanmayan bir dünya hayal edin. | TED | هذا تمرين بسيط لثوان معدودة: اغمض عينيك وحاول أن تتخيل عالما بدون تسلية. |
beyninizin onu tekrar yaşamasını sağlıyor. alıştırma beyninize davranış sorunlarını öğretiyor. Bulduğumuza göre, meditasyon beyninizin | TED | يمكن عقلك من تخفيفها التمرين يعلم عقلك أن السلوك له دور وجدنا أن التأمل يمكن عقلك |
alıştırma yapmaya, ne olmuş? | Open Subtitles | أنا في طريقي للذهاب الى الممارسة. لماذا؟ |
İşte mahkûmların alıştırma için çıktıkları bahçe. | Open Subtitles | هنا الساحة حيث يأتي المساجين لممارسة التمارين. |
Zirvedeyim, günü alıştırma yaparak geçirmek için elimde 300 metrelik ip var. | TED | أنا على القمة، على وشك الهبوط باعتماد حبل طوله ألف قدم. لأقضي اليوم في التدرب وحيدًا. |
Tüm hayatım boyunca, bu an için alıştırma yaptım. | Open Subtitles | أوه ، إنظر ، لقد كنت أتدرّب طوال . فترة شبابي على هذه اللحظة |
Çünkü önümüzdeki ay Juillard'da bir seçmeye katılacağım. Bu yüzden alıştırma yapmalıyım. | Open Subtitles | عندي اختبار تقييم في جيلارد الشهر القادم وعلي أن أتمرن |
İnsanın çocuğuna, alıştırma tekerleri olmadan bisiklete binerken göz kulak olmasından daha önemli bir şey olamaz. | Open Subtitles | ما من لحظة أسعد من مشاهدة طفلتك تقود الدرّاجة لأوّل مرّة بلا عجلات مران |
O da, "16 yaşımdayken yaşlı bir alevle alıştırma yaparak." dedi. | Open Subtitles | تدربنا عليه منذ ان كنت في السادسة عشرة |
Ve laf arasında, benim kadar alıştırma yapmadın. | Open Subtitles | وبالمناسبة، أنت لم تتدرب بقدر ماتدربتُ أنا، |
Hayır! Hayır, hayır, hayır, hayır, hayır! Çok alıştırma yapmamız gerekiyor. | Open Subtitles | لا،لا،لا،لا لدينا الكثير من التدريبات للقيام بها |
Gerçek bebeğim için alıştırma yapıyorum. | Open Subtitles | انا اتدرب لكي اكون مستعدة عندما احضى بطفلي |