Sevdiğin biri elinden alındığında çok kötü oluyormuş, değil mi? | Open Subtitles | أليس أمراً محزناً أن يؤخذ منك شخصٌ تحبه؟ أليس كذلك؟ |
Bulaşma olmadan önce koruma amaçlı alındığında oldukça işe yarar. | Open Subtitles | يعمل الأزرق البروسي بشكل أفضل عندما يُستعمل أو يؤخذ كإجراء وقائي قبل التعرّض |
Bir antidepresan, ama diğer ilaçlarla birlikte alındığında, ölümcül olabilir. | Open Subtitles | إنه مضاد للإكتئاب ولكن أن يؤخذ بالتزامن مع أدوية أخرى فقد يقتل |
Ve alkolle birlikte alındığında bir insan ne yaptığını bilemeyebilir. | Open Subtitles | وإن أُخذت مع الكحول.. فإن الشخصَ قد لا يعرف ماذا فعل. |
Bir yıldan biraz fazla bir süredir evliydik, o... alındığında. | Open Subtitles | كنا متزوجين لحوالى سنه حينما أُخذت |
Sevdiğin biri elinden alındığında çok kötü oluyormuş değil mi? | Open Subtitles | إنه مزري عندما يؤخذ أحدٌ تحبه منك اليس كذلك؟ |
Çocuğumuz elimizden alındığında işimize bağlanıyoruz. | Open Subtitles | عندما يؤخذ ابننا، نتشبث بأعمالنا |
Ama o kişi sizden alındığında o zaman neye dönüşürsünüz? | Open Subtitles | وعندما يؤخذ ذلك الشخص، منك" "ماذا ستُصبح حينّها؟ |
O kişi sizden alındığında o zaman neye dönüşürsünüz? | Open Subtitles | وعندما يؤخذ ذلك الشخص، منك" "ماذا ستُصبح حينّها؟ |
- İyi görünüyorsun, göz önüne alındığında. - Ne göz önüne alındığında? | Open Subtitles | أنتِ ترين أن هذا جيد ويؤخذ في الحسبان - يؤخذ في الحسبان ماذا؟ |
Kate bizden alındığında ve Müdür Shepard, Mike Franks... | Open Subtitles | عندما أُخذت (كايت) منّا، (و المدير (شيبارد، ( (مايك فرانكس... |