%63 oranında artacak olan öldürme yetkinliğiniz bu eğitimin basite alınmayacak kadar önemli olduğunu göstermektedir. | Open Subtitles | الفارق لـ 63% للمهارة المميته. لتجعل مستخدم كاتة السلاح خصم لا يؤخذ بسهولة. |
Kutsal Taş asla alınmayacak! | Open Subtitles | الحجر المقدس لن يؤخذ ابداً |
Bazen objeler insanlara korkunç, ağza alınmayacak şeyler yapıyorlar. | Open Subtitles | في بعض الأحيان ، القطع الأثرية تفعل أشياء رهيبة للناس لا يمكن وصفها. |
Ağza alınmayacak olduğu için mi böyle diyorsun? | Open Subtitles | هل تقول هذا لانها امور لا يمكن وصفها |
O, bizim toplumumuzda ağza alınmayacak bir şey yaptı. | Open Subtitles | فعلت شيئاً يعتبر فى مجتمعنا شنيعاً |
Ama Josh ve Nora'dan kan alınmayacak. | Open Subtitles | ولكن (جوش . و (نورا) هما خارج الحدود |
Beni ağza alınmayacak şeyler yapmaya zorluyorlar. | Open Subtitles | يدفعونني لفعل أشياء يبرأ اللسان عن ذكرها. |
Ve o nokta asla benden alınmayacak. | Open Subtitles | و هذا لن يؤخذ منى أبدا |
Whitney Frost o kategoriye alınmayacak kadar zeki. | Open Subtitles | "وينتى فروست" يصعب وصفها. |
Whitney Frost o kategoriye alınmayacak kadar zeki. | Open Subtitles | "وينتى فروست" يصعب وصفها. |
O, bizim toplumumuzda ağza alınmayacak bir şey yaptı. | Open Subtitles | فعلت شيئاً يعتبر فى مجتمعنا شنيعاً |
Josh ve Nora'dan kan alınmayacak. | Open Subtitles | . جوش و نورا) هما خارج الحدود) |
Ağza alınmayacak şeyler yapmış bir iblis. | Open Subtitles | شيطان فعل ما يعجز اللسان عن قوله |