Ama uçuş eğitimcin doğuştan yetenekli olduğunu söylüyor. Alıntı yapıyorum: | Open Subtitles | ولكن مدرّبك في الطيران يقول أنك ذو موهبة طبيعية، وأنا أقتبس: |
Alıntı yapıyorum: "Ranger JJ McQuade vahşi, modası geçmiş, uyumsuz... günümüz Ranger'larının yaşayan abidesidir" | Open Subtitles | أقتبس : "الجوال جي جي ماكوايد هو مثال حي الهمجية وعدم التعاون والوحشية والتخلف هي السمة المميزة للحراسِ هذه الأيام |
Alıntı yapıyorum: "Aşkım, bu zamana kadar sen..." | Open Subtitles | أقتبس " حبي عندما يا إلهي يالها من كتابه |
alıntı yapıyorum "göt yalayan" birine dönmek istemiyordu. | Open Subtitles | هي ليست كذلك, وأقتبس... لا تريد أن ينتهي بها الأمر لاعقة مؤخرة |
Bana bunu dediğini hatırlıyorum, alıntı yapıyorum: | Open Subtitles | انا اتذكر انه قال لي مرة, وانا اقتبس منه, |
Aslında ticaret kitaplarından alıntı yapıyorum. | Open Subtitles | انا أقتبس فقط أسس الأدب في الأعمال |
Yıldız Geçidi programına katılmadan önce yaptığınız bir konuşmadan alıntı yapıyorum. | Open Subtitles | أقتبس من ذلك مقدمتك إلى ستارجيت |
Geçen yılın 4 ocağından bir alıntı yapıyorum. | Open Subtitles | أقتبس من مدخلات مؤرخة الرابع من شهر " يناير " من هذه السنة الماضية |
Peki, bakın. alıntı yapıyorum. | Open Subtitles | إسمعي، حسناً، وإنّي أقتبس هنا، |
Tolstoy'dan alıntı yapmıyorum. onun çevirmeninden alıntı yapıyorum. | Open Subtitles | لم أكن أقتبس "تولستوي" كنت أقتبس مترجمه. |
Alıntı yapıyorum: "Beyaz Saray gazetecileri, tarih peşindedir uçuk ve gerçek suç hikayeleri değil." | Open Subtitles | أقتبس : " صحافيون البيت الأبيض "يتابعوا التاريخ "لا يتابعون قصص الجرائم الحقيقية القذرة" |
alıntı yapıyorum, senin için, "Eczacılık sektörünün en sağlam karısı" diyorlar. | Open Subtitles | إنه يصفونك كما أقتبس " أكثر مريضة صبورة في أعمال تصنيع الدواء " |
Bruce Will'le yaptığım konuşmadan alıntı yapıyorum. | Open Subtitles | لا, أقتبس من نفسي "متحدثاً لـ"بروس ويليس |
Aynen alıntı yapıyorum, "Elimden gelse bir daha öldürürdüm." dedi. | Open Subtitles | لقد قالت و أقتبس "إذا أمكنني قتلك مرة أخرى سوف أفعلها" |
alıntı yapıyorum, "Evet, çok garip, değil mi?" | Open Subtitles | و أقتبس ، أعرف أنه غريب ، أليس كذلك؟ |
alıntı yapıyorum, "bilinmeyen bir maddeye maruz kalma" neden olduğu solunum yetmezliği sonucu ölmüştür. | Open Subtitles | ، مات جرّاء فشلٍ بالجهاز التنفسيّ سببه "و أنا أقتبس: "التعرّض لمادةٍ غير معروفة |
Ve alıntı yapıyorum "Alt uzay sinyal testlerinde anormal ses dalgalarını saptamada emsalsiz bir yetenek." | Open Subtitles | وأقتبس من تقرير تقييمي: "قدرة ليس لها نظير في التعرف على الأصوات الغريبة" "في اختبارات الاستماع للبث الفضائي؟" |
Ölüm döşeğinde söylediklerini kelimesi kelimesine alıntı yapıyorum. | Open Subtitles | وعلى فراش موته... وأقتبس كلامه حرفيًّا، لا تضحك، اسمع... |
Yerlilerin kurban edildiğini söylemiş, ve alıntı yapıyorum "özel istekler ve çıkar sağlamak için." 500 yıl önce. | Open Subtitles | قال إنّه قد ضُحّي بالهنود، وأقتبس: "من أجل الأهواء الشخصيّة والأرباح" قبل 500 عام |
"Nazi yanlısı" diye bağırması. Çünkü, alıntı yapıyorum;... | Open Subtitles | واخذا يصرخان" جندي نازي" لانه وانا اقتبس حرفيا |
Winni the Pooh'dan alıntı yapıyorum ama içimden geliyor. | Open Subtitles | (هذه إعادة صياغة ل(ويني البوه لكني أعنيها |