Turuncu Akridin benzeri bir renklendirici alırsınız bir floresan renklendirici ya da Giemsa tipi de olabilir bir de mikroskobunuz varsa, canavarlara bakabilirsiniz. | TED | تأخذ صبغة، على سبيل المثال أكردين البرتقال أوالصبغة الفلورية أو الجميزا، و مجهرا، لتنظر إليها. |
Bunda iki küçük çekirdeği alırsınız, birleştirirsiniz ve helyum yaparsınız. İşte bu çok güzel. | TED | تأخذ ذرتين صغيرتين، تأخذ ذرتين صغيرتين، تجَمِّعهما، تحصل على الهيليوم، هذا أمر جميل جدا. |
parmağa iğne batırırsınız, az bir kan alırsınız yaklaşık 50 microlitre | TED | أوخز اصبعا ، ستحصل على بعض الدم ، حوالي 50 مياكرولتر |
Bunların 250 tanesini küçük tüpler içinde postanızdan alırsınız | TED | وعليه تحصلون على 250 من هذه في البريد في أنابيب صغيرة. |
Ne alırsınız? - Evet. | Open Subtitles | ماذا يمكن أن أحضر لك ؟ |
istediğiniz kızı alırsınız. Her türlü yabancı için çılgına dönerler. | Open Subtitles | تدخل إلى ذلك النزل و تحصل على أي فتاة تريد |
Markete gittiğinizde, et reyonuna gidip 43 dilim salam istemezsiniz, salamı kilogramla alırsınız. | TED | حين تذهب لمحل البقالة، لا تذهب لشباك المأكولات وتطلب 43 قطعة من السلامي، تشتريه بالأرطال. |
Bir sandviç yiyecekseniz sanırım onu daha önce kimsenin sikmemiş olduğunu bilirseniz daha çok zevk alırsınız. | Open Subtitles | ...إذا كنت ستتناول ساندوتش سوف تستمتع به اذا علمت ان لم يلمسه أحد من قبلك |
Eğer bugün buradaki herkesten daha hızlı olursanız 20 dolar alırsınız." | TED | إن كنتم أسرع المشاركين في التجربة اليوم ستحصلون على عشرين دولاراً." |
Bu sembolleri alırsınız, sonra yeniden koyarsınız buna kendi-oluşan çeşitleme sembol denir. | TED | و من ثم تأخذ هذا الرمز, و تستعمله مجددا فهذا يمثل مولدا ذاتيا لرموز متنوعة. |
başka bir yolu da art-yapımdır(geri oluşum). Bir kelimeyi alırsınız ve | TED | بمقدورك أن تأخذ كلمة ومن ثم تحذف نهايتها. |
Bu fikri, küçük bir akıl deneyi vardı: Bir top alırsınız, bir tepenin tepesine koyarsınız. | TED | كانت لديه هذه الفكرة، تجربة عقلية قليلا. بأن تأخذ مدفعا، وتضعه على قمة تلة. |
Yani otobüs alırsınız. Hepimizin bildiği basit otobüs. | TED | إذن ستحصل على باص ، هو باص بسيط يعرفه الجميع |
Ve günün sonuna kadar TED Ödüllerinden daha iyi bir şey alırsınız, Bu kenar mahallede yaşayan bir çocuktan aldığınız harika bir kahkahadır. | TED | وفي نهاية اليوم ستحصل على شيئ افضل من جائزة تيد ألا و هي ضحكة كبيرة من طفل يعيش في حي فقير |
Bunu 3.000 rupe'ye alırsınız, 2 ay içinde 30.000 rupe'ye dönüşür. | TED | تحصلون على هذه مقابل 3,000 روبية, و ستغدو قيمتها 30,000 خلال شهرين. |
Ne alırsınız efendim? | Open Subtitles | ماذا أحضر لك يا سيدي؟ |
Tipik olarak üç çeşit cevap alırsınız. | TED | وعادة ما تحصل على ثلاثة أنواع مختلفة من الإجابات. |
O zaman ben ön tarafa geri döndüğümde Bali gezi rehberini pantolonunuzdan çıkarır silip yerine koyarsınız veya alırsınız. | Open Subtitles | جيد سأتركك وأنت تعيد الكتاب إلى حيث كان ثم يمكنك أن تشتريه |
- Ne alırsınız, Doktor? | Open Subtitles | -ماذا ستتناول يا دكتور ؟ |
Kulübe katıldığınızda bir sürü güzel katılım ödülü alırsınız. | Open Subtitles | عندما تنضمون الى نادينا ستحصلون على جوائز |
Ne alırsınız yabancılar? | Open Subtitles | ماذا تشربون أيّها الغرباء؟ |
Ne alırsınız? | Open Subtitles | حسناً تفضلوا ، ماذا تطلبون ؟ |
Ne alırsınız? | Open Subtitles | هَل يمكننى ان احضر لك شيء؟ |
Sonra da siz içeri girip o pislikten istediğiniz bilgiyi alırsınız. | Open Subtitles | بعدها تدخلان أنتما وتحصلان على ما تُريدان من هذا المُدمن وتنهونه |
...cep telefonlarında yapmacık bayağı boşboğazlık edersiniz beleş glüten kuruyemiş satın alırsınız henüz karbon ayak izinizin anlayışı yok! | Open Subtitles | تتحدثون عن الأشياء السخيفة التى تعتقدونها مهمة على الهاتف الجوال، وتشترون وجبات خفيفة خالية من الغلوتين، وليس لديكن أى إدراك عن سواد آثار، أقدامكن. |
Siz de sadece alırsınız. | Open Subtitles | إنهم يجنون بوجود أي أجنبي فقط تقوم بأخذهن |