"alamaz" - Traduction Turc en Arabe

    • لا يستطيع
        
    • لا يمكنه
        
    • يأخذه
        
    • لا يمكنها
        
    • لن تحصل على
        
    • يأخذها
        
    • تستطيع أخذ
        
    • لن يحصل
        
    • أن يأخذ
        
    • يمكنني الحصول على
        
    • يمكننا الحصول
        
    • يمكنه ان
        
    • يمكنها أخذ
        
    • لن يأخذ
        
    • ان يأخذ
        
    Ağzı avının etrafında gergin bir şekildeyken yılan normal bir şekilde nefes alamaz. Open Subtitles ومع تمدد وإتساع الفم بإحكام حول الفريسه لا يستطيع الثـعبان التنفس بطريقه طبيعيه
    Bu nedenle, sadece şunu söyleyeceğim; para mutluluğu satın alamaz diye düşünüyorsanız, TED ولذلك سأقول ، أعتقد بأنك إن كنتم تظنون أن المال لا يمكنه شراء السعادة فأنتم لا تنفقونه بالطريقة الصحيحة
    Ve kimse benden alamayacak. Sen alamazsın, gerçek sahibi de alamaz, kimse alamaz. Open Subtitles ولن يأخذه أحد مني ، لا أنت ولا صاحبه الشرعي ولا أي شخص
    Amerikan hükümeti, bu konuyla alakadar görünemez ve onu açığa çıkartmayı göze alamaz. Open Subtitles الحكومة الأمريكية لا يمكنها الأقتراب من هذا الموضوع و إلا سيخاطروا بكشف تخفيها
    Bak, beni öldürmezsen, ailem hiçbir şey alamaz. Tamam mı? Open Subtitles إسمع, اذا لم تقتلني عائلتي لن تحصل على شيء, هل فهمتني
    Dedeme koruyacağıma dair söz verdim. - Onu kimse benden alamaz. Open Subtitles و لقد وعدت جدي بأننى سأبقيها فى . مأمن و لن أسمح لأحد أن يأخذها منى
    Bir cerrah ve ameliyathane olmadan o lenf nodundan biyopsi alamaz. Open Subtitles لن تستطيع أخذ خزعة لتلك العقدة دون فريق جراحي وغرفة عمليات
    İyileşirse benden tek bir sent bile alamaz! Open Subtitles و إذا تعافى ، فإنه لن يحصل منى على سنت واحد
    Her şeyimi alabilir ama onu alamaz. Ona ihtiyacım var. Gerçekten mi? Open Subtitles بإمكانه أن يأخذ كل شئ ولكن ليست هي , فأنا أحتاجها
    Çünkü artık senin olmayan bir şeyi kimse senden alamaz. Open Subtitles لأن العالم لا يستطيع سلبكَ ما لم يعد لديك أساساً
    Rockefeller bile bundan daha iyi bir takım alamaz. Open Subtitles صدقني ان روكفيلر نفسه لا يستطيع شراء بدلة كهذه
    Bölüğüm tek başına orayı alamaz, efendim. Open Subtitles معسكري لوحده لا يستطيع أخذ ذلك الموقع، سيد
    Tüm kaslar gibi kalbin de oksijene ihtiyacı var ve bir kalp krizi esnasında kalbimiz yeterince oksijen alamaz. TED يحتاج القلب إلى الأوكسجين مثل كل العضلات، وخلال النوبة القلبية، لا يمكنه الحصول عليه بشكل كافي.
    Tankları Orague'a gönderen o boş aptal zihniyet çünkü hiç hayal gücü yok ve onu benden alamaz. Open Subtitles والان الغباء , الحمق الاسود هو من ارسل الدبابات الى براغ ولانه ليس لديه خيال لا يمكنه ان ينتزع منى ذلك
    Bu kararı seçimlerden önce uygulamaya koymayı göze alamaz. Open Subtitles لقد قال انه لا يمكنه تحمل تنفيذه قبل الانتخابات
    Bu çocuğu istiyorum. Onu benden hiç kimse alamaz. Open Subtitles أنا أريد هذا الطفل ولن يتمكن أحد أن يأخذه مني
    - Yasal olarak parayı alamaz. - alamaz. Yarısı benim. Open Subtitles قانونياً لا يمكنها أن تأخذ هذا الغرض قانونياً لا يمكنها ذلك,لي النصف في كل شيئ
    Eğer bu uçağı yere çakarsam, bir bok alamaz. Open Subtitles أتعلم ماذا؟ إذا صدمت هذه الطائرة اللعينة في جبل الآن هذه العاهرة لن تحصل على أي مال
    Şeref insanın içindedir kimse onu senden alamaz. Open Subtitles الكرامه هي داخل الذات لا يمكن لأي أحد أن يأخذها منكٍ
    Ne o, ne de başka bir kadın asla senin yerini alamaz. Ama o aldı. Open Subtitles لا هي ولا أي امرأة أخرى تستطيع أخذ مكانك
    Belki de Janiceler alamaz! Belki diğer çift alır. Open Subtitles ربما لن يحصل عليه آل جانيس ربما سيشتريه الزوجين الاخرين
    O arkadaşlarımı alamaz... sırf aptal,boktan bir bodrumu var diye. Open Subtitles لا يمكنه أن يأخذ أصدقائي لأنه فقط يملكُ قبواً تافها وقذراً صحيح ..
    perşembeleri alamaz mıyım? Perşembeleri Pete'in günü ve Charlotte'ın Open Subtitles ألا يمكنني الحصول على الخميس؟ يوم الخميس لبيت
    Otopsi analizi alamaz mıyız? Open Subtitles الا يمكننا الحصول على اوراق تحليل مابعد الوفاه ؟ لا..
    Hayır, yardımcımı alamaz. Open Subtitles لا، هي لا يمكنها أخذ المساعدة خاصتي لأنني أنا دربت كاري أنا أحبها
    Hayır. Şanslı bir atıştı. Bu kadar değer verdiğin bir şeyi alamaz. Open Subtitles كلا، لقد كان الأمر مجرد حظ عابر، لن يأخذ الفتى ملكيتك الثمينة.
    Kimse bunu senden geri alamaz, Tanrı bile. Open Subtitles لا احد يمكن ان يأخذ ما هو بعيد عنك ولا حتى الله

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus