Yine o güvenlik görevlileri. Çatıdaki ve üst katlardaki alarmları yeniden ayarladılar. | Open Subtitles | أولئك الحراس ثانيةً، قاموا بإعادة ضبط جميع أجهزة الإنذار التي في السطح والطابق الذي فوقنا |
Hayır. 1200 voltluk yüksek voltaj, diğer alarmları devre dışı bırakacak. | Open Subtitles | كلاّ، سيطلق اندفاع تيّار بقوّة 1200 فولت أجهزة الإنذار الأخرى |
Bir de Bernie Blue vardı. Bu adam bütün alarmları atlatabiliyordu. | Open Subtitles | و كان هناك "بيرني بلو",هذا الرجل يستطيع إختراق أي نظام إنذار |
Hastanaler alarmları kaydeden yüzlerce cihaza sahip. | TED | تمتلك المستشفيات المئات من أجهزة تسجيل الإنذارات. |
3:15'de Nordberg elektriği kesip, alarmları susturacak. | Open Subtitles | الساعة تلاتة وربع نور يقطع الكهربة ويفصل الانذار |
Görünmez rast gele lazerler, basınç alarmları ki onlar direk kepenklere bağlı. | Open Subtitles | الليزر العشوائي الغير مرئي مع الانذارات التي تؤدي الضغوط مائيا تديرها مصاريع الصلب |
Hayır, gizli geçitleri açmamalı ve bildiğin gibi volkanı harekete geçiren alarmları tetiklememeliydik. | Open Subtitles | كلا، ليس خليقًا بنا أن نفتح ممراتٍ سرية مطلقين إنذارات تسفر عنها براكين. |
Evet, evdeki alarmları az önce devreden çıkardık. | Open Subtitles | نعم ، نحن فقط المعطلة جميع أجهزة الإنذار في المنزل. |
Evet, evdeki tüm alarmları şu an devre dışı bıraktık. | Open Subtitles | لقد قمنا بإبطال جميع أجهزة الإنذار بالمنزل. |
Pekâlâ, ilaçlarını ayarladım, alarmları telefonuna kaydettim. | Open Subtitles | حسناً، لقد نظمتُ أوقات تناول أدويتك و برمجتُ أجهزة الإنذار على هاتفك، |
Tuzlu su servis pompaları. Mutfaktaki duman alarmları. | Open Subtitles | مضخات خدمة المياه المالحة، جرس إنذار الحرائق في مطبخ السفينة. |
Her yerde duman alarmları mevcut, batarya yedek takati minimum durumda. | Open Subtitles | لقد حصل إنذار بإنتشار الدخان في كل مكان و سنقوم بـتشغيل الطاقة الإحتياطية |
Ağlaşan kediler, yüksek sesli televizyonlar araba alarmları... | Open Subtitles | نواح القطط، التلفزيونات عالية الصوت، وأجهزة إنذار السيّارات. |
Birisi Element Tapınağı'ndaki büyülü alarmları çalıştırdı. | TED | أطلق شخصٌ ما جرس الإنذارات السحرية في معبد العنصر. |
Depoyu. Otoyoldan alevleri görürler. alarmları kapattık. | Open Subtitles | سيرون الاشتعال من الطريق السريع الإنذارات مقطوعة |
Pencereler ve kapılardaki alarmları atlatamayız, | Open Subtitles | لا يمُكننا تجاوز الإنذارات من النوافذ والأبواب |
Pek çok müşterim havaalanı güvenliğinden alarmları devreye sokmadan geçebildiğini söylüyor. | Open Subtitles | العديد من زبائنى يعتقدون انهم يستطيعون ان يمروا من امن لمطار به بدون اشعال جرس الانذار |
Yani çevresel alarmları çaldırmak için Inverset ile olan bağlantıları kullandı. | Open Subtitles | إذا هو استخدم معارفه في انفريست ليطلق جهاز الانذار البيئي |
Ayrıca alarmları ve uyarıları ne olursa olsun çalmaları için ayarladım. | Open Subtitles | و رتبت ايضاً الانذارات التي دُويت والتحذيرات التي تطالب بالتوقف. |
Hızlı düşündünüz alarmları öyle kapatmak birer kahraman olacaksınız. | Open Subtitles | تشغيل جميع الانذارات هكذا انكم ابطال حسناً هذا مايدفع لنا لأجله |
Yangın alarmları, düzensiz yayılan ışıklarla çalışır. | Open Subtitles | إنذارات التدخين تعمل بواسطة تفريق الضوء بشكل غير منتظم |
Duman alarmları, işitme cihazları, mikrodalgalar, cep telefonları. | Open Subtitles | أجهزة الأنذار,أجهزة السمع الميكرويف , الجوالات |
Birisi bir emlak şirketinde alarmları çaldırmış. | Open Subtitles | احدهم اشعل جهاز انذار في احد مكاتب السمسرة العقاريه |
İç Güvenlik'in her yerindeki alarmları ayağa kaldıracak. | Open Subtitles | سيطلق صافرات الإنذار في كل أجهزة الأمن القومي |