"aldığınızda" - Traduction Turc en Arabe

    • تأخذ
        
    Ve özellikle de süzülme pozisyonu aldığınızda sanki uçuyormuş gibi hissedersiniz. TED و خاصة عندما تأخذ وضع التعقب، يتولد لديك الشعور أنك تطير بالفعل.
    Yaratıcılık genelde, bir fikri orijinal bağlamından aldığınızda gelir ve onu başka yere taşırsınız. TED ‫غالبًا ما يأتي الإبداع عندما تأخذ‬ ‫فكرة من سياقها الأصلي‬ ‫وتنقلها إلى مكان آخر.‬
    Coğrafya dersini kutuyu aldığınızda verirsiniz. Open Subtitles الصندوق تأخذ عندما الجغرافيا فى دروس اعطنا
    O insanları aldığınızda, köyü terk edeceksiniz, değil mi? Open Subtitles عندما تأخذ هؤلاء الناس ستترك القرية , اليس كذلك ؟
    Nefes aldığınızda akciğerler hemoglobin moleküllerine oksijen gönderiyor ve nabız oksimetresi oksijenli ve oksijensiz hemoglobin oranını ölçüyor. TED حين تأخذ شهيقًا تُحوّل رئتاك الأكسجين إلى جزيئات هيموجلوبين، ويقوم مقياس التأكسد النبضي بحساب نسبة الهيموجلوبين المؤكسد إلى غير المؤكسد.
    İşlerimizi elimizden aldığınızda, kişisel hakkım oldu. Open Subtitles عندما تأخذ وظائفنا انه شخصى لعنه الله
    Siz nefes aldığınızda da oradayız, aynı havayı güçlükle soluyoruz. Open Subtitles تأخذ نفس و ها نحن ذا نتنفس الهاواء ذاته
    Söylemek istediğim; evinize canlı bir varlık aldığınızda ve onu besleyip, arkasını topladığınızda her eve gelişinizde size havlamasını beklemiyorsunuz. Open Subtitles كل ما أقول هو عندما تأخذ مخلوق لمنزلك... وتُطعمه، وتُنظف مخلفاته... أنت لا تتوقع منه أن ينبح لك...
    Bir fosil aldığınızda ve o organizmanın kalıntısına dokunan ilk insan olduğunuzda bu olağanüstü bir histir. Open Subtitles ... عندما كنت تأخذ الأحفوريّة ... وأنت أول إنسان على الإطلاق ... لمسَ بقايا تلك الكائنات
    Bugün her eser dinleyişinizde her iPod'unuzu ya da neyiniz varsa aldığınızda her dinleyşinizde aynı şey olur -- müzik donmuştur. TED فى كل مرة تستمع فيها إلى تسجيل موسيقي اليوم, فى كل مرة تأخذ فيها جهاز الـ آى بود خاصتك, فى كل مرة تستمع إليه, يقوم بعمل نفس الشئ-- طريقة عمل متجمدة.
    Eğitim ve teknolojiyi ele aldığınızda, sonra kaynaklarda, internet siteleri, işbirlikçi çevreler gibi şeyler buldum - bunun hepsini sabahtan beri dinliyorsunuz - her zaman en iyi okullarda, en iyi şehir okullarında pilot uygulama yapılır, ve bana göre, sonuç önyargıdır. TED عندما تأخذ التعليم والتكنلوجيا، عندها وجدت في البحوث أن، تعلمون، أشياء مثل المواقع الإلكترونية، البيئات التعاونية-- كنتم تستمعون لكل ذلك في الصباح -- أنها دائماً تجربة أولى في أفضل المدارس، أفضل المدارس الحضرية، ووفقاً لرأيي، نتائج متحيزة.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus