Haiti'nin kraliyet çifti, sağır edici alkışlarla taç giydi. | TED | دخل الزوجان الملكيان في هايتي إلى مراسم تتويجهما مع عاصفة من التصفيق. |
Son görüntümüze alkışlarla büründük. | Open Subtitles | حصلنا علي رؤيتنا النهائية من خلال التصفيق |
Direncinizi yitirmeyeceğinizi ve Peder John Pope'u alkışlarla sahneye davet edeceğinizi biliyorum! | Open Subtitles | أعرف أنكم ستبقون أقوياء وأعلم أنكم ستستقبلون الآن للتحدث عبر الميكروفون, القس"جون بوب"! |
Ve Tanrılar bizi şimşek gibi alkışlarla tebrik ediyor diyebiliriz! | Open Subtitles | والسماء تكافئنا بالتصفيق القوي الناتج من البرق |
Haydi, hep birlikte onu alkışlarla ve en güzel dileklerimizle uğurlayalım. | Open Subtitles | دعونا سويًا نصفق لها ونودعها مع أخلص الأمنيات. |
Beni asıl şok eden şey, bu genç adamın akordeon çalması ve toplanan halkın alkışlarla müziğe eşlik etmesiydi. | Open Subtitles | ماوجدّته كان صدمة حقاً كان هذا الفتى هو من يعزف على الأوكرديون وهؤلاء الناس كانوا يصفقون |
Özbenliğinizde yalnızca alkışlarla doldurulabilecek bir boşluğa? | Open Subtitles | أو فجوة في تقديركم لذاتكم لا يملؤها إلا التصفيق |
50 yıldır çıkardıkları ilk başbakan bu. Affedersin ama kadını koltuğuna alkışlarla göndermeyi bile beceremediler. | Open Subtitles | واستمر التصفيق حتى جلست على مقعدها بعد القاء كلمتها |
Nereye gitse alkışlarla karşılanırdı. | Open Subtitles | أينما حلت وارتحلت كان التصفيق والتهليل يلاحقانها |
Belki de konu alkışlarla ilgili değildir. | Open Subtitles | ربما الأمر ليس بشأن التصفيق معه |
Bizce ve tüm dünyaca bilindiği üzere Caius Martius bu savaşın çelenklerini taşımaktadır ve bu andan itibaren, Corioli önünde yaptıklarından dolayı alkışlarla yeni bir ünvan veriyoruz: | Open Subtitles | ليكون معروفاً لنا ولكل العالم أن ( كايوس مارشيوس ) يكلل بهذة الحرب ( ومن هذا الوقت وما فعله من قبل ( كورايوليس نقدم له كل التصفيق والتهانى ( كايوس مارشيوس كوريولانوس ) |
Direncinizi yitirmeyeceğinizi ve Peder John Pope'u alkışlarla sahneye davet edeceğinizi biliyorum! | Open Subtitles | أعرف أنكم ستبقون أقوياء وأعلم أنكم ستستقبلون الآن للتحدث عبر الميكروفون, القس"جون بوب"! |
Ona sahip olursan, içindeki boşluğu alkışlarla, oylarla ve bir gün | Open Subtitles | لو أنكَ بقيتَ معها فلن تحتاج لتُملئ هذا الفراغ بداخلكَ بالتصفيق و التصويت |
Ama bu sefer herkesin lafı alkışlarla kesiliyordu. | Open Subtitles | ولكن حلّ وقتًا وتبدّلت به كلمات السخرية بالتصفيق الحار |
Kazananı alkışlarla seçeceğiz. | Open Subtitles | سنختار الفائز بالتصفيق |
Böylece sende, sahneye çıkarken alkışlarla karşılanırsın. | Open Subtitles | لذلك, يصفقون لك وانت في طريقك الى المنصه |