Ben, haftanın beş altı günü buradayım. İzin verin şunu sorayım: | Open Subtitles | بالنسبة لي، فانا دائماً هنا خمس أو ستة أيام في الأسبوع |
Haftanın altı günü çalışıyoruz Alex. | Open Subtitles | هل لديك ارتجاج؟ نحن نعمل ستة أيام في الأسبوع ، أليكس. |
Her denetçi günde iki kuyuyu etraflıca incelemek zorunda, bu da yıl boyu haftanın altı günü demek. | Open Subtitles | المفتش الواحد يستطيع خلال يومٍ واحد تفحص بئران ,لمدة ستة أيام في الأسبوع طوال سنة كاملة. |
Burada yaşayıp haftanın altı günü okula giderler ve yalnızca Pazar günleri boştur. | Open Subtitles | يعيشون مع بعضهم ستة ايام في الاسبوع واليوم الوحيد الاجازة هو يوم الأحد |
Haftanın altı günü alışveriş yapıyor. Yedinci gün de dinleniyor. Yoruluyor tabii. | Open Subtitles | تتسوق ستة ايام فى الأسبوع واليوم السابع ترتاح |
Yavru yumurtadan çıktığında ilk altı günü yuvada geçirir. | Open Subtitles | بمجرّد أن يفقس الصّغير، يمكث الستة أيام الأولى في العش. |
Haftanın altı günü gün doğumundan batımına kadar günde 1.50 dolara çalışırlar. | Open Subtitles | ،يعملون ستة أيام في الأسبوع من شروق الشمس وحتى مغيبها |
Haftanın altı günü gün doğumundan batımına kadar günde 1.50 dolara çalışırlar. | Open Subtitles | ،يعملون ستة أيام في الأسبوع من شروق الشمس وحتى مغيبها |
Haftanın altı günü tescil memuru olarak çalışan Einstein fizik çalışmaya, yakın arkadaşlarıyla son çalışmalar hakkında tartışmaya, ve birkaç küçük makale yayınlamaya vakit bulabiliyordu. | TED | العمل ستة أيام في الأسبوع ككاتب براءات الاختراع، أينشتاين لا يزال يوفر بعض الوقت للفيزياء، يناقش أحدث الأعمال مع عدد قليل من الأصدقاء المقربين، ونشر بضع ورقات صغيرة. |
Sorgulayıcı, beni haftanın altı günü oturtup, duymak istediği itirafı alana kadar hikayemi, işlerimi tekrar tekrar yazmamı istedi. | TED | كان المحقق يُجلسني على طاولة ستة أيام في الأسبوع ويجعلني أكتب عن رحلتي وعملي مرارًا وتكرارًا حتى اعترفت لهم بما أرادوه. |
Hizmetçiler haftanın altı günü çalışıyorlar. | Open Subtitles | سأكون مداومة في العمل ستة أيام بالأسبوع |
Hizmetçiler haftanın altı günü çalışıyorlar. | Open Subtitles | سأكون مداومة في العمل ستة أيام بالأسبوع |
Yani haftanın altı günü boyunca, her gün üçer sayfa yazsanız bir ay içinde tamamlayabilirsiniz. | Open Subtitles | لذا فيما لو قمتم بكتابة ثلاثة صفحات في اليوم الواحد خلال ستة أيام في الأسبوع فإنكم ستكونون قادرين على إنهائه في حوالي الشهر |
Haftanın altı günü tarladaydık. | Open Subtitles | كنا في الحقول ستة أيام في الأسبوع |
Faturaların yarısını ödeyebilsin diye haftanın altı günü sabahın beşinde annesinin gazete dağıtma işini yapıyor ve Aimee bu konuda gıkını çıkarmıyor. | Open Subtitles | أمها تجبرها على توصيل الجرائد في الـ5 صباحا ستة أيام في الأسبوع، وتدفع نصف الفواتير، -و(إيمي) لا تقول شيئا عن ذلك . |
Ciğer yemeği gibi. Haftanın altı günü fazla geliyor. | Open Subtitles | انها مثل الكبدة ستة ايام في الاسبوع كثير |
Haftanın altı günü çalışıyorum. | Open Subtitles | انا اتدرب ستة ايام فى الاسبوع |