"altımızdaki" - Traduction Turc en Arabe

• تحتنا
• أسفلنا
• اسفلنا

O zaman altımızdaki işkence salonlarını acı odalarını biliyorsundur.
إذاً , لقد سمعتَ بغرفه للتعذيب بيته الخاص بالألم , تحتنا هنا ؟

Tam altımızdaki bir mağarada kayboldu.
اختفت فى كهف سفلى، تحتنا مباشره

Direkt olarak altımızdaki destekli güçlerle birlikte.
إنه في غرفة شحن محصنة مباشرة تحتنا هنا

Bu istasyonlar ise bütün enerjiyi altımızdaki okyanusa topraklıyorlar.
ومن ثم تفرغ هذه المحطات الطاقة في المحيط أسفلنا

Hemen altımızdaki kara parçasına indireceğim.
انا سوف أقوم بالهبوط على هذه الأرض أسفلنا تماماً

altımızdaki mağaralarda gömülmüş hâlde ama onu bir büyü olmadan çıkarmak imkânsız.
إنّه مدفون في كهفٍ أسفلنا لكن يُحال إخراجه بدون تعويذة

Bence, Kadimler'in okyanusun bu bölgesini seçmiş olmalarının sebebi, altımızdaki yer kabuğunun çok ince olmasıydı, böylece hızlıca yeri delip magmaya ulaşıyorlardı ve jeotermal güç çıktısını azami miktara yükseltiyorlardı.
يبدوا ان الإنشنتس إختاروا هذا القطاع من قشرة الكوكب لانه رقيق بشكل ملحوظ اسفلنا... مما يسمح بالحفر فى البركان مما يعظم مخرجات الطاقة الخاصة بالمحطة.

- altımızdaki buz uçağın ağırlığıyla kırılıyor!
- هيا يا اولاد - الجليد تحتنا غير مستقر انه يتكسر بسبب وزن الطائرة

Şeytanlar altımızdaki cehennemden gelmezler.
الشياطين لا تأتي من الجحيم الذي تحتنا

altımızdaki hazine dairesinde saklı.
مغلق عليها في سراديب تحتنا

- Tam altımızdaki adam.
الرجل الذى تحتنا

Tam altımızdaki kırılıyor.
إنَّه يتصدع تحتنا مُباشرة ً

- Çünkü altımızdaki şeyden ötürü.
بسبب مايوجد تحتنا

Marty alt kattaki komşumuz. Tam altımızdaki dairede oturuyor.
(مارتي ) هو جارنا السُفلي يعيشُ تحتنا مُباشرةً

Elektron voltları hesaplanamaz hale geldi, altımızdaki halka patladı ve o patlamadan ortaya çıkan enerji gökyüzüne fırladı.
أصبح فولت الإلكترونات غير قابل للقياس، والحلقة التي أسفلنا قفزت، والطاقة التي خرجت من التفجير، صعدت إلى السماء

altımızdaki toprağın derinliklerinde yaşarlar ve bizi buraya getiren onlardır.
وفقًا لإرادة آلهة الغزل الثلاث، القابعين بأعماق الأرض أسفلنا وهم من أتوا بنا إلى هنا

O anlaşma için birbirimize defalarca gidip geldik ve onun ofisine her gidişimde, hemen altımızdaki güney çıkışını kullandım ve o buraya her gelişinde de aynı kapıyı kullandı.
لقد ذهبنا وعدنا عدة مرات بهذه الصفقة وكل مرة ذهبت إلى مكتبه مشيت خارج المكتب الجنوبي أسفلنا

Tanrı altımızdaki halıyı kaldıracak diye düşündüm.
واصلت التفكير بأن الرب سوف ينزع الأرضية من أسفلنا ، أتعلم؟

Sadece altımızdaki buz çatlıyor.
إنه الجليد يتكسّر أسفلنا فحسب

altımızdaki palmiye ağaçlarını görebileceğimizi söylemişti.
ونرى أشجار النخيل أسفلنا

altımızdaki kat hep servis koridorları.
الطابق أسفلنا يحوي ممرات الخدمة...

Jess, hemen altımızdaki katta neresi var?
-جيس)، ما الذي يقع اسفلنا بالطابق السفلي؟