| Ve sana altın bir yıldız vermeyecek ama hayatın için bu önemli olacak | Open Subtitles | وتمنحك نجمة ذهبية على واجبك بنهاية اليوم |
| Erken kalktığın için altın bir yıldız almayacaksın. | Open Subtitles | لا أحد سيعطيك نجمة ذهبية عن الوصول المبكر. |
| Adlarının yanına altın bir yıldız isteyen satış yatırımcılarından. | Open Subtitles | التجار المتوسطون يسعون للحصول على نجمة ذهبية بجانب أسمائهم |
| Pelteleşiyorsun çünkü, öğretmen sana altın bir yıldız vermedi. | Open Subtitles | أنت غيورة فقط لأن المعلم لم يعطيك نجمة ذهبية أيضاً |
| altın bir yıldız alacağına eminim! | Open Subtitles | أنا واثق من أنك ستحصل على نجمة ذهبية! |
| Fermuarında altın bir yıldız var. | Open Subtitles | هناك نجمة ذهبية على بنطالك |
| Geçen gece barda Jamie bana şans için altın bir yıldız verdi. | Open Subtitles | ليلة البارحة في الحانة. أعطاني جايمي) نجمة ذهبية جالبة للحظ) |
| o sertifikaya altın bir yıldız mı koydun, Oakley? | Open Subtitles | (وضعـت نجمة ذهبية على تلك الشهادة (أوكلي |
Arabe 
Anglais 
Français 
Espagnol 
Allemand 
Portugais 
Turc 