Tesla, Almanya'da ve zannediyorum aynı şekilde Fransa'da da, alternatif akım motorunun üretimini sağlayamamış ve bu sebeple Amerika'ya gelmişti. | Open Subtitles | جاء تيسلا الي امريكا لانه حاول ان ينتج محرك التيار المتردد في ألمانيا وفي فرنسا ايضا , لكنه لم يفلح |
An itibariyle ilginize sunmaktan memnuniyet duyacağım husus yeni geliştirdiğim ve alternatif akım ile mükemmel bir şekilde uyum sağlayacağından kesinlikle şüphe duymadığım bu motordur. | Open Subtitles | الموضوع الذي اعلم انه جذب انتباهكم هو محرك غير مألوف انا متأكد أنه سيؤسس لفعالية التيار المتردد |
Kişisel dileğim, alternatif akım kullanımının tamamıyla yasaklanması olacaktır. | Open Subtitles | رغبتي الشخصيه هي ان امنع تماما استخدام التيار المتردد |
Fakat bu durum, Lord Kelvin'in Şikago Sergisi'ne katılması ve işler haldeki alternatif akım sistemini görmesiyle tamamen değişmişti. | Open Subtitles | لكن ذلك تغير بشكل درامي حين حضر اللورد كالفين معرض شيكاغو ورأي التيار المتردد يعمل |
Sen onlara söylemedikçe odanın alternatif akım dağıtıcısını hedefledim, | Open Subtitles | ما دمت لا تقول لهم أولا استهدف غرفة موزع التيار المتردد |
Jeneratörler alternatif akım diye bilinen akımı üretti. | Open Subtitles | المولدات كانت تنتج تياراً التيار المتردد يعرف باسم |
1880'lerin sonlarında Edison, Westinghouse ve Tesla tarafından geliştirilmekte olan alternatif akım sistemine karşı basında bir red kampanyası başlattı. | Open Subtitles | في نهايات العقد الثامن من القرن السابع عشر بدأ أديسون حمله اعلانيه سلبيه لكي يشوه إسم "التيار المتردد" الذي ينتجه تيسلا وويستنجهاوس |
alternatif akım sistemiyle Niagara şelâlelerinin gücünü zapteden Tesla tüm Amerika'ya ve Dünya'ya elektrik iletimini olanaklı kılmıştır. | Open Subtitles | انه (نيكولا تيسلا) الذي سخر قوة شلالات نياجرا باستخدام التيار المتردد , وجعله ممكنا ان يتم بث الكهرباء خلال امريكا والعالم |