Cesedin burada, altlarında olduğunu düşünmek inanılmaz. | Open Subtitles | من المدهش التفكير بأن الجثة كانت هنا تحتهم |
Yeni apartmanda olmayı seviyorum. Tam altlarında. İşleri kolaylaştırıyor. | Open Subtitles | أحبذ السكن في هذه الشقة الجديد، السكن تحتهم يجعل الأمور أسهل كثيرًا. |
altlarında ve üstlerinde hiçbir şey... " "... yetişmez. | Open Subtitles | لا شيء سَيَنْموفوقهم أَو تحتهم |
Aşağıya hedeflen tüm kameralar altlarında dönen Dünya'yı boydan boya yavaşta tararlar. | TED | ستوجه جميع عدساتها نحو الأرض وستمسح سطحها ببطء بينما هي تدور تحتها |
Ve şunları yapacak: Güneş'e göre tek yörüngeli sabit bir düzlemde hareket eder, Dünya ise altlarında döner. | TED | وهذا ما ستفعله: ستعمل في مدارات خاصة ثابتة حسب الشمس وستدور الأرض تحتها |
Çünkü altlarında birbiriyle etkileşim içinde olan koca bir sisteme ihtiyaç duyarlar. | Open Subtitles | لأنهم يحتاجون، أن يحدث تحته نظام كامل من التفاعلات. |
"altlarında ve üstlerinde hiçbir şey yetişmez. " | Open Subtitles | لا شيء سَيَنْموفوقهم أَو تحتهم |
Onlardan habersiz altlarında yürüyen kurbanlarının üzerlerinde dolanırlar. | Open Subtitles | والبقاء فوق ضحاياهم الذي يسيرون تحتهم وهم جاهلون" |
Çünkü altlarında kim varsa ölmelerini istiyor. | Open Subtitles | لأنّ كل شخص تحتهم يتوق لرؤيتهم موتى. |
Mayın tam altlarında patlamış. | Open Subtitles | إنفجر اللغم تحتهم مباشرة |
"altlarında dünya zorlukla hareket ediyordu. | Open Subtitles | الارث بالكاد تتحرك تحتهم |
Enerjiden çok para kazanan ülkelerin altlarında birşeyler var | TED | البلدان التي تجني الكثير من الأموال بفعل الطاقة لديها شئ من تحتها. |
altlarında tüneller oluşturup onların göçmesine sebep olmuş olmalı. | Open Subtitles | يجب أن يكون حفر الانفاق تحتها ومما يسبب لهم الانهيار على أنفسهم |
Damian'ın bulunduğu ağaçta izler gördüm, altlarında da talaş vardı. | Open Subtitles | على الشجرة التي وجد عليها داميان لا حظت بعض العلامات و تحتها بعض نشارة الخشب |
Kafalarını altlarında tutacak şekilde onları ısıtmak, onları muhtemel arkadaşlıklarda dikkat çekmek, onlarla yumurtalarını tutmak ya da hatta ovaların üzerinden geçerken onları yönlendirmek için kullanmak mümkündür. | TED | يمكن رؤيتهم وهم يخفون رؤوسهم تحتها للدفء، يعرضونها أمام الأزواج المحتملين، يحمون البيوض بهم، أو حتى يستخدمونها لتوجيههم عندما يجوبون مسرعين عبر السهول. |
Söyletinler bana geldi. Lanet söylentilerinden nefret ederim. Çünkü her zaman altlarında gerçek yatar. | Open Subtitles | يزعجني التذمر، أكره التذمر لأن الحقيقة تحته دائماً |
İnsanlarımız altlarında kalmış olabilir. | Open Subtitles | كان يمكن ان نحاصر تحته |