Artık centaurilerle barış yapmayı ummuyorduk, çünkü Amaçlarının barış olmadığını anlamıştık. | Open Subtitles | اننا لا نتوقع المزيد من السلام مع الاخرين لأننا رأينا ان ذلك السلام لم يكن هدفهم |
Tekrarlıyorum, kesin olmamakla, birlikte şimdiye kadarki tez Amaçlarının suyumuzu elde etmek olduğudur. | Open Subtitles | دون تأكيد، أن الفرضية المطروحة أمامنا أن هدفهم الأساسي الإستيلاء على مائنا. لم يتبق شيئاً. |
Şey, Amaçlarının bu kadar yüce olduğunu farkedememişim. | Open Subtitles | حسنا،أنا لم أدرك ان أهدافك نبيلة لهذه الدرجة |
Gerçi bazen insanlar istediklerini elde edince, Amaçlarının ne kadar sınırlı olduğunu fark ediveriyor. | Open Subtitles | على الرغم من أن بعض الاحيان عندما الناس يحصلون على مرادهم يدركون كم هي أهدافهم ومحدودة |
Amaçlarının ne olduğuna göre değişir. | Open Subtitles | هذا يتوقّف علام يهدفون إليه. |
Ne kadar çok görürsem, Amaçlarının çok özel olduğunu o kadar iyi anlıyorum. | Open Subtitles | كلما أرى أكثر ، كلما أفكر أكثر غرضهم كان محدداً جداً |
Sanırım, senin Amaçlarının diğerlerinden farklı olduğunu söylemek yanlış olmaz, Thomas Edison, Magellan gibi insanlardan. | Open Subtitles | من العادل أن نقول أنك وضعت لنفسك أهدافاً مختلفة... عن أهداف، (طوماس إديسون)، (ماجيلان)، وأولئك الناس |
Amaçlarının, özgür iradeye sahip bir Klon yaratmak olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قال لي أن هدفهم كان تحرير .ثمرّة الانتاج النهائي |
Amaçlarının ekinleri kurtarmamıza engel olmak olduğu barizdi. | Open Subtitles | من الواضح أن هدفهم كان إيقافنا من إنقاذ المحاصيل |
Eger Kruglar esir aldılarsa Amaçlarının ne olduğunu bilmiyoruz. | Open Subtitles | لو هؤلاء(الكروج) أخذوا أسرى فلا نعرف بعد هدفهم من وراء ذلك |
Eger Kruglar esir aldılarsa Amaçlarının ne olduğunu bilmiyoruz. | Open Subtitles | لو هؤلاء(الكروج) أخذوا أسرى فلا نعرف بعد هدفهم من وراء ذلك |
Amaçlarının farkındasın. | Open Subtitles | أنت تعرف أهدافك. |
Amaçlarının farkındasın. | Open Subtitles | أنت تعرف أهدافك. |
Gönderdikleri e-posta Amaçlarının ana hatlarını küçük bir kuramla belirterek patlamanın şöhretini kanıtlar nitelikte. | Open Subtitles | {\pos(190,230)}الرسالة التي أرسلوها تتبنّى الإنفجار تُظهر أهدافهم. |
Amaçlarının ne olduğuna bağlı. | Open Subtitles | هذا يتوقّف علام يهدفون إليه. |
Ama gerçek Amaçlarının korunma yanılsamasını sağlamak olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | لكنني عرفت أن غرضهم الحقيقى كان لتوفير الدفاع الوهمي. |
Sanırım, senin Amaçlarının diğerlerinden farklı olduğunu söylemek yanlış olmaz, Thomas Edison, Magellan gibi insanlardan. | Open Subtitles | من العادل أن نقول أنك وضعت لنفسك أهدافاً مختلفة... عن أهداف، (طوماس إديسون)، (ماجيلان)، وأولئك الناس |