O tutkuyu hissedince bunun profesyonel bir şey olmadığını anladım, ama üzgünüm. | Open Subtitles | بينما أتفهم الشغف ,أنا لا أعتقد بأن تلك كانت حركة غير محترفة و لكن آسف .أكمل |
ama üzgünüm Harry, iyi adamı vurdun. | Open Subtitles | لكن آسف يا هاري,لقد أصبت رجلاً صالحاً |
Bunu söylememden nefret ettiğini biliyorum, ama üzgünüm. | Open Subtitles | آسف، أعرف أنّكِ تكرهين أن أقولها، لكني آسف. |
Bak, üzüldüğünü anlıyorum ama üzgünüm, ben gelmiyorum. | Open Subtitles | أصغِ, أتفهم كم أنتِ مستاءة لكنني آسف, لن أقوم بذلك |
Lois,bu ebe gümecini ve balık güvecini çok iyi yapmışsın, ama üzgünüm,bunu yiyemem. | Open Subtitles | لويس .. أنا ممتن لـ هذا المراشملوا و السمك لكن أنا آسف .. |
ama üzgünüm ki o gün bugün değil. | Open Subtitles | لكن للأسف هذا اليوم ليس اليوم. |
Ah, ben genellikle bunu söylemem ama üzgünüm. | Open Subtitles | حسناً، إنّي لا أقول هذا في كثير من الأحيان، لكنّي... آسف. |
Bana inanmıyorsun biliyorum ama üzgünüm. | Open Subtitles | أعلم أنّك لا تصدقينني، لكنّي آسفة. |
Bakın kızlar, geleneği biliyorum ama üzgünüm | Open Subtitles | أعرف لدينا تقليد، ولكن أنا آسف. |
Senden hoşlanmadığından değil. ama üzgünüm Charlie. | Open Subtitles | لا يعني ذلك أنها لا تحبك.ولكني آسف تشارلي. |
ama üzgünüm, bu Natalia'yı kurtarmayacak. | Open Subtitles | لكن آسف هذا لن يوقف " ناتاليا " عن الحجز |
Tamam, tamam, herkesin görüşüne saygım sonsuz ama üzgünüm. | Open Subtitles | حسناً ، الآن ، أحترم آراكم، لكن آسف |
Ama, üzgünüm gidemezsin | Open Subtitles | لكن آسف لايمكنك ذلك |
ama üzgünüm, boşta değilim. | Open Subtitles | لكن آسف ، أنا غير متاح |
Birinci sıra, yemin ederim, ama üzgünüm gitmeliyim. | Open Subtitles | المركز الأول, أقسم بهذا لكني آسف, علي ان أفعل شيئاً |
Yürümek zorunda olduğun ince çizgiyi anlıyorum, sadece kendini göstermek için bile aldığın risklerin farkındayım, ama üzgünüm, daha fazlasını istiyorum ve bunu dostlarına da iletebilirsin, evet, dinlediğinizi biliyorum, çünkü gizli ipuçları ve şifreli mesajlardan bıktım. | Open Subtitles | أقصد , أنا أفهم الخط الأخير الذي عليك أن تعبريه وأدرك المخاطرة الذي قمت بها ,لمجرد فقط إضهار نفسك ,لكني آسف , أريد المزيد |
Neden bahsettiğine dair resmen hiçbir bilgim yok ama üzgünüm. Birbirimizden çok farklı insanlarız. | Open Subtitles | ليست لدي ادنى فكرة عن ماذا تتحدثين لكنني آسف |
Çok hoş düşündünüz ama üzgünüm tatlım, yapmam gereken işler var. | Open Subtitles | هذا يبدو لطيفـاً , لكنني آسف يـا عزيزتـي , لدي بعض الأعمـال التي يتعين علي القيام بهـا |
Peki tecavüz konusunda haklısın ama üzgünüm kanser olduğun doğruydu. | Open Subtitles | حسناً .. أنتِ على حق .. بخصوص جزئية الإغتصاب لكن أنا آسف .. |
Bak, bunun biraz acayip göründüğünün farkındayım ve bir parçam şu anda seninle gelmek istiyor ama üzgünüm. | Open Subtitles | أنظري، أتفهم أن هذا يبدو سخيفاً، وجزء مني يريد حقاً الذهاب معك الآن، لكن أنا آسف. |
ama üzgünüm ki, kastettiğiniz şeyle ilgili bir bilgim yok. | Open Subtitles | لكن للأسف ليس لدي أي علم بما ذكرت |
Anlıyorum ama üzgünüm. | Open Subtitles | إني أتفهّم، لكنّي آسف |
Hiçbir zaman üzgün olduğumu söylememiştim ama üzgünüm. | Open Subtitles | لم أتأسف، لكنّي آسفة. |
Denedim ama üzgünüm. | Open Subtitles | حسنا، لقد حاولت، ولكن أنا آسف. |
ama üzgünüm, yapabileceğim hiçbir şey yok. | Open Subtitles | ولكني آسف ، لا يمكنني فعل هذا |
Nasıl gerçekleştiğinden bile emin değilim ama, üzgünüm. | Open Subtitles | إنني لست متأكدة ممّا حدث حتى و لكنني آسفة جداً |