Ama bir şekilde o gün maceraperest hissediyorsunuz ve aniden iki noktanın aslında sadece tek bir bina mesafesinde olduğunu keşfediyorsunuz. | TED | و لكن بطريقة ما تتملككم روح المغامرة في ذلك اليوم و تكتشفون فجأة أن الموقعين يبعد بينهما مبنى واحد |
Ama bir şekilde, zihninde kızları bu farklılığa dâhil etmeyi unutmuştu. | TED | لكن بطريقة ما لم يتطرق إلى فكرة اختلاف الفتيات في هذا المعتقَد. |
Ama bir şekilde durumunu bana açıkladı, ben de hayır diyemedim. | Open Subtitles | لكن بطريقة ما شرحت لي , ولم أستطع قول لا |
Az daha onu orada öldüreceğini söyledi Ama bir şekilde kendine engel olmuş. | Open Subtitles | قال أنه كاد أن يقتله في تلك اللحظة ولكن بطريقة ما أوقف نفسه |
Asla istemez Ama bir şekilde böyle olmasını sağlar. | Open Subtitles | إنها أبداً لم تعني لكن بطريقة ما تستطيع دائماً علي أيه حال |
Her seferinde seni ele geçirdiğimizden emindim Ama bir şekilde elimizden kaçtın. | Open Subtitles | كل مرة كنت أعتقد أنى هزمتك لكن بطريقة ما كنتِ تهربين |
Bu işe nasıl karıştın bilmiyorum Ama bir şekilde dünyanın en zengin iki milyarderi sen ve o mağaralarla çok ilgileniyorlar. | Open Subtitles | لا أعرف كيف تعثرت بهذا لكن بطريقة ما هناك ثريان مهتمان بك وبتلك الكهوف |
Ama bir şekilde Izzi, bu kadar genç yaşta, bu lütufa erişmeyi başardı. | Open Subtitles | و لكن بطريقة ما ، أيز على الرغم من حداثة سنها قد حققت تلك المعادلة |
Ama bir şekilde oradan çıkmayı başarmış ve hayatta. | Open Subtitles | و لكن بطريقة ما فقد استطاع الخروج و هو حى |
Haklısın. Bu dünyada asla var olmadım. Ama bir şekilde buradayım. | Open Subtitles | أنت محقة، لم أوجد في هذا العالم أبداً، لكن بطريقة ما أنا هنا |
Belki şeytan yorulmuştu ya da acı savaşmama yardım ediyordu Ama bir şekilde kontrolü elime aldım. | Open Subtitles | ربّما كانت الكائنة الشريرة متعبة أم أنّ الألم ساعدني على مقاومتها , لكن بطريقة ما .. |
Hayır, tabi yok Ama bir şekilde gecenin bir yarısı buluşmamız ve ona yalan söylemem onun için kırmızı bayrak gibi bir şey olmuş. | Open Subtitles | لا بالطبع لكن بطريقة ما التقائنا في منتصف الليل و ان اكذب بهذا الشأن كان نوع من التحذير بالنسبة له |
Aslında bu insan olmamızın temelindeki şey Ama bir şekilde hayattaki en önemli şeyin insanlar olduğunu unutuyoruz. | Open Subtitles | في الواقع إنه سبب كوننا بشر. لكن بطريقة ما ننسى أن كل مايهم هم الناس. |
Yaşlı olanı gençlere ulaşabiliyor Ama bir şekilde göze batmıyor. | Open Subtitles | الشخص الأكبر كان يمكنه ان يصل للمراهقين لكن بطريقة ما لم يكن بارزا |
Ama bir şekilde, her zamanki gibi davranmaya devam ettik. | TED | ولكن بطريقة ما رجعنا إلى التجارة كالعادة. |
Ama bir şekilde benim bunu bitirmek için ne kadar umutsuz olduğumu biliyor, bu yüzden de her şeyi isteyebilir. | Open Subtitles | ولكن كأنها تعرف بطريقة ما انني يائس لإنهاء الأمر ولذلك ستطلب أي شيء |
Benden para almayı istemedi, bende çok üzüldüm Ama bir şekilde iyi hissetmemi sağladı. | Open Subtitles | حينها إنزعجت للغاية ، لكنها بطريقة ما جعلتني أشعر بالتحسن |
Jenna ile, ailesinin göl evine gidecektik Ama bir şekilde, Lockwood'lardaki tarih topluluğu olayına maruz kaldık. | Open Subtitles | ما الذي تنوي فعله اليوم، يا سيّد (سالتزمان)؟ من المفترض أنّ أذهب و (جينا) إلىمنزلالبحيرةخاصةعائلتها.. لكنّي و إياها بطريقة ما وُرّطنا للإشتراك بأمسية التاريخ الإجتماعيّ ببيت آل (لاكوود). |
Bunu nasıl başardın bilmiyorum Ama bir şekilde, basketbolu beyzboldan daha sıkıcı gibi yansıttın. | Open Subtitles | لا أعلم كيف يمكن هذا لكنك جعلت كرة السلة تبدو أكثر مللاً من كرة القاعدة |
Yani tehlikenin o kadar büyük olmadığını biliyorum, Ama bir şekilde bu daha korkutucu geliyor. | Open Subtitles | أعلم بأن الرهانات غير مرتفعه و لكن بطريقه ما هذا يجعلها أكثر إخافه |