"ama işin doğrusu" - Traduction Turc en Arabe

    • لكن الحقيقة هي
        
    • ولكن الحقيقة هي
        
    ama işin doğrusu, burada kurtarılması gereken benim. Open Subtitles لكن الحقيقة هي أن الوحيد الذي يحتاج إلى الانقاذ
    Beni bu davaya koydun çünkü siyahi bir yüz istedim ama işin doğrusu hiç siyahi birinin konuşmasını istemedin. Open Subtitles أتعلمين، أنتِ أخذتني لهذه المحاكمة لأنكِ اردتِ وجه أسود، لكن الحقيقة هي أنكِ لم تحتاجين لصوت شخص أسود.
    ama işin doğrusu ben yıllardır bunu kullanmak istiyordum... - ...ve bu son şansım. Open Subtitles لكن الحقيقة هي أنني كنت أرغب بوضع يديّ على هذا منذ سنوات، وهذه فرصتي الأخيرة.
    ama işin doğrusu, sen hiç asker olmamalıymışsın. Open Subtitles ولكن الحقيقة هي غالباً أنه ما كان ينبغي أن تكون جندياً
    Şimdi gülüp geçiyoruz ama işin doğrusu, her zaman seni hedef aldım. Open Subtitles لقد كان شيئاً في حرب القرم ونضحك بشأنه الآن ولكن الحقيقة هي أنني كنت دائماً أقتدي بكِ
    ama işin doğrusu elinden geleni yaptın sanırım. Open Subtitles ولكن الحقيقة هي... أنك فعلت أفضل ما بوسعك، على ما أعتقد
    Beni bu davaya koydun çünkü siyahi bir yüz istedim ama işin doğrusu hiç siyahi birinin konuşmasını istemedin. Open Subtitles أتعلمين، أنتِ أخذتني لهذه المحاكمة لأنكِ اردتِ وجه أسود، لكن الحقيقة هي أنكِ لم تحتاجين لصوت شخص أسود.
    Özür dilerim Raj ama işin doğrusu dün geceyi Priya ile geçirdim. Open Subtitles آسف يا (راج) , لكن الحقيقة هي لقد كنت مع (بريا) البارحة
    ama işin doğrusu bunun tam tersini yapmışım. Open Subtitles لكن الحقيقة هي لقد كنت أقوم بسرقة واحدة
    Çocukların iyi olduğunu söylemiştin ama işin doğrusu senin çocuğun iyi. Open Subtitles تعرفين؟ قٌلتي أن الأولاد مرتاحون ...لكن الحقيقة هي
    Arkadaş edinir, gün ışığında yaşar sıradan bir çocuk olurdum ama işin doğrusu şu ki insanların arasındayken kendimi güvende hissetmiyorum. İstedikleri gibi düşünsünler, ama Yeni Cennet Bahçesi gerçekti. Open Subtitles و لكن الحقيقة هي أني لا أشعر بالأمان و أنا بالقرب من الناس بإمكانهم أن يصدقوا ما يريدون , و لكن "عدن الجديدة " موجدة فعلا
    Bunca zaman, sürekli Koca Jim'i suçladım, ama işin doğrusu daha fazlasını yapabilirdim. Open Subtitles طوال هذا الوقت (كنت ألوم (بيغ جيم لكن الحقيقة هي أن كان بإمكاني تقديم المزيد
    ama işin doğrusu kendimizi kandırıyorduk. Open Subtitles لكن الحقيقة هي... أننا كنا نخدع انفسنا
    DÖRT GÜN ÖNCE ama işin doğrusu... # Across the Overpass Open Subtitles ولكن الحقيقة هي ...

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus