Tamam, yarın olsun. Ama lütfen burada olacağına söz ver. | Open Subtitles | حسنًا، في الغد إذًا لكن أرجوك عدني أنك ستكون هنا |
Çıkar için misafirperverlik yapacak biri değilim Ama lütfen oğullarıma iyi bak. | Open Subtitles | أنا لست من الرجال الذين يمتنٌون بضيافتهم لكن أرجوك , اعتني بأولادي |
Ama lütfen güçlü rüzgar ve türbülanslara karşı dikkatli olun. | Open Subtitles | لكن رجاءً إعلمي أنك ربما تصادفين رياح قوية وبعض الإضطرابات |
Düşünmen yeter canım, Ama lütfen bir daha bize meyve gönderme. | Open Subtitles | أقدّر هذه الفكرة, ولكن أرجوك لا ترسل لنا أى فاكهه أخرى |
Ama lütfen bir iyilik yapın ve babama öldüğümü söyleyin. | Open Subtitles | و لكن رجاء كن هادئا عندما تخبر ابي بأني مت |
Aramayı gözlemlemenize bir şey diyemem, Bay Dannon ama, lütfen, işimize karışmayın. | Open Subtitles | أنا لا أستطيع أن أمنعك من المراقبة أستاذ دانون ولكن من فضلك,لاتتدخل |
Başka seçeneğim yoktu... Ama lütfen önce dinle... | Open Subtitles | لم يكن لديّ بديل آخر لكن من فضلك اسمعي أوّل .. |
Ama lütfen şunu anla, yabancı topraklarda böyle görevler kolay değildir. | Open Subtitles | لكن أرجوك أفهم ، لا يمكننا القيام بمهمات على أراض أجنبية |
Ama lütfen, hangi işi alırsa alsın sessiz olsun. | Open Subtitles | لكن أرجوك,أي عملٍ يتولاة احرص أن يكون هادئاً |
Ama lütfen, posta kutuma çikolata bırakmayı kesin! | Open Subtitles | لكن أرجوك لا تترك لوز الشوكولا على الكرسي |
Ama lütfen şunu aklından çıkarma ...Lana'ye hafif bir uçuş değil. | Open Subtitles | وتنقذ الموقف لكن رجاءً تذكر رجاءً هذه ليست بركةَ سباحةٍ صغيرة |
Onunla yaşadığının farklı olduğunu düşündüğünü biliyorum Ama lütfen en sonunda aynı şeyi sana da yapmayacağı gibi bir düşünceye kapılma. | Open Subtitles | أعلم بأنكٍ تظنين أن ما بينكما مختلف, لكن رجاءً لا ترتكبي غلطة الإعتقاد بأنه لن يقوم بنفس الشيء معكِ في النهاية |
Görmek üzere olduğunuz şey son derece rahatsız edici Ama lütfen yorum yapmayın. | Open Subtitles | الشيء الذي على وشك أن تروه مزعجٌ للغايه و لكن رجاءً, بدون تعليق |
Ama lütfen bana bir şans daha ver, tek istediğim bu. | Open Subtitles | ولكن أرجوك أن تمهلنى فُرصة أخرى .. وهذا كل ما أطلبه |
Ama lütfen bana turun bir sonraki durağının... incinerator olmadığını söyle. | Open Subtitles | ولكن أرجوك أخبرني بأن المحطة القادمة في هذه الجولة ليست المحرقة. |
Arkadaşız Ama lütfen bu kelimeleri benim için söyle. | Open Subtitles | نحنُ أصدقاء لكن رجاء قولي هذه الكلمات لي |
Ama lütfen, kıymetli zamanınızı... bana harcamayın. | Open Subtitles | لكن رجاء لا تدعوني أخذ الكثر من وقتكم الثمين |
İyi, tamam. Ama lütfen üzülme. | Open Subtitles | حسنا، ودفع غرامة، ولكن من فضلك لا تكون مفاجأة. |
Çantamdaki parayı al Ama lütfen, beni rahat bırak. | Open Subtitles | خــ .. خذ النقود من حقيبتى لكن من فضلك دعنى وحدى |
Cidden süper bir manşetmiş Ama lütfen bu olayı yazma. | Open Subtitles | يا إلهي، هذا عنوان رئيسي رائع ولكن أرجوكِ لا تكتبي هذا في المقال |
Onlarla konuşmanız gerektiğini biliyorum. Bu sizin işiniz. Ama lütfen. | Open Subtitles | أعلم بأنه عليكم إستجوابهم فهذه وظيفتكم، لكن رجاءاً |
Geçişler arasında konuşmanın pek geleneksel olmadığını biliyorum Ama lütfen bunu anlayın, bir şef olarak... | Open Subtitles | وأنا أعلم أنه ليس العرفي في الكلام بين الحركات, ولكن يرجى فهم ذلك, كما موصل, |
Sizin için zor olmalı Ama lütfen ona iyi bakın. | Open Subtitles | يجب أن يكون من الصعب عليك لكن أرجوكِ أعتني بها جيداً |
Ama lütfen, daha fazla bir şey söylemeyin... | Open Subtitles | إذا قلت شيئاً غير حقيقى سأدعك تتحدث ولكن رجاءً لا تخبره بشئ أكثر من ذلك |
Ama lütfen, lütfen babama veya Lily'e söyleme, tamam mı? | Open Subtitles | لكن , ارجوك لاتخبري والدي أو ليلي , حسناً ؟ |
Rahibe olduğunu kullanmam biraz fazla oldu Ama lütfen. Lütfen, sana ihtiyacım var. Sen en iyisisin. | Open Subtitles | جزئية الترهبّ كانت القليل عن الكثير ، لكن رجاءا رجاءا ، بحقك ، أحتاجك ، أنت الفُضلى |
Işığı açık bırakabilirsiniz Ama lütfen konuşmayı kesin, tamam mı? | Open Subtitles | يمكنكم ترك الأضواء لكن أرجوكم بدون كلام , حسنا ؟ |
Biliyorum, belki bu biraz bencilce bir istek, Ama lütfen bu dileğimi hatırla. | Open Subtitles | أنا أعلم بأنها أنانية مني ، لكن أرجوكي تذكري هذا من أجلي |