Arka cebimde tek bir anahtar vardı, kime ait olduğu belli olmayan. | Open Subtitles | وفى الجيب الخلفى كان يوجد مفتاح أجوف خالى من النتوءات |
Yılanın yanında bir anahtar vardı. | Open Subtitles | بالقرب من الأفعي يوجد مفتاح |
Herhangi biri alet çantamı alabilir. - Giriş zorlanmadan olmuş. Sadece sizde anahtar vardı. | Open Subtitles | أي شخص يمكن أن يأخذ حقيبة معداتي - لا يوجد عليها قوى خارجية ، وأنت الوحيد الذي يملك المفتاح - |
Fabian rec merkezine tek anahtar vardı, hangi Lou ondan aldım demektir. | Open Subtitles | فابيان كان يملك المفتاح الوحيد لهذا المركز والذي يعني بأن لز قد اخذه منه... |
Kapının oradaki taşın altında anahtar vardı. | Open Subtitles | كان هناك مفتاح أسفل الصخرة بجانب الباب |
Clark bu gece Daily Planet' e döndüğümde çekmecemde bir anahtar vardı. | Open Subtitles | كلارك)، عندما عدت) إلى (ذي دايلي بلانيت) الليلة كان هناك مفتاح في مكتبي تركه (ليونيل) هناك لك |
Sadece bir anahtar vardı ve o da yok edildi. | Open Subtitles | كان يوجد مفتاح واحد وقد دمر |
Sadece bir anahtar vardı ve o da yok edildi. | Open Subtitles | كان يوجد مفتاح واحد وقد دمر |
Paspasın altında anahtar vardı. | Open Subtitles | لكن كان هناك مفتاح تحت البساط |