"ancak eğer" - Traduction Turc en Arabe

    • لكن إن
        
    • ولكن إن
        
    • ولكن إذا
        
    • لكن لو
        
    Ancak eğer fanatiklik sizin olayınız değilse, sosyal adalet komedisi bu tip sorunlar için faydalı. TED لكن إن لم يكن التعصب شيئاً يخصك، فكوميديا العدالة الإجتماعية مفيدة لشتى أصناف القضايا.
    Şimdi, sanıyorum ki çoğunuz neden bahsettiğimi anlıyorsunuz, Ancak eğer Tourette sendromunuz yoksa, belki de kavrayamadığınızı düşünüyorsunuz. TED أتصورُ الآن أن معظمكم يفهمُ ما أقوله، لكن إن لم يكن لديكم متلازمة توريت، ربما تعتقدون أنكم لا تستطيعون فهمه.
    Ancak eğer onun bir isyan casusu olduğundan şüphelenselerdi, onu buraya getirmemize asla izin vermezlerdi. Open Subtitles و لكن إن شكوا في أنه متمرد ما كانوا تركوه لنا لنحضره الي هنا
    Ancak eğer kudretin varsa görevin de vardır. Open Subtitles ولكن إن كُنت تملكُ قوةُ، فلديكَ مسؤوليةُ أيضاً.
    Ancak eğer izin verirseniz asker alımı için farklı yolları önermek isterim. Open Subtitles ولكن إن سمحتَ أن أقترح، فإنّ هنالك مصادر أخرى للتجنيد
    Ancak eğer soruyu sorarsanız doktorunuz büyük ihtimalle cevabı aramaya koyulacaktır. TED ولكن إذا سألت السؤال، فإن طبيبك في الغالب سيبحث عن الحل.
    Ancak, eğer güneş ışığı metanı sürekli organiklere dönüştürüyorsa neden hala metan tükenmedi? Open Subtitles لكن لو استمرّت الشمس بتحويل الميثان لعناصر عضوية باستمرار فلم لا ينفد الميثان؟
    Ancak eğer ben gözetim altındayken, yeni olaylar olur ve Kira suçluları cezalandırırsa... Open Subtitles و لكن إن ارتكبت جرائم وأنا تحت المراقبة وعاقب كيرا المجرمين
    Ancak eğer insanların seni sevmesine bu kadar ihtiyacın varsa belki de aktris olmamalısın. Open Subtitles لكن إن كنت جد يائسة للناس لكي تحبك، ربما لايجدر بك أن تكوني ممثلة.
    Bazen bu onlar hakkında çıkarımlar yapılmasını da gerektiriyor Ancak eğer kullanıcılar bu verileri kullanmama izin vermezlerse buna hakları olması gerektiğini düşünüyorum. TED وأحيانا يعني ذلك استنتاج أشياء عنهم، لكن إن لم يرد المستخدمون مني أن أستخدم تلك البيانات، فأظن أنه يجب أن يتم إعطاؤهم الحق في القيام بذلك.
    Ancak eğer burada beslenirsek onu kaybederiz. Open Subtitles لكن إن تغذّينا حين نخرج، فلسوف نخسرها.
    Bugün pek çok erkek bunu fark etmiyor; Ancak eğer 50'lerinizde, 60'larınızda ya da her neyse 40'larınızın sonlarındaysanız, Kadın Hareketi'nin içindeki ilk erkek kuşağısınız -- ister beğenin, ister beğenmeyin! TED يوجد الكثير من الرجال اليوم لا يدركون ذلك، لكن إن كنتم في سنّ 50 و60 أو أيا كان، في أواخر الأربعين من العمر، أنتم أول جيل من الرجال قد عاصر الحركة النسائية -- سواء أعجبكم ذلك ام لا!
    Ancak eğer bunları insanlar için örnekleyebilirseniz eğer bunları insanlara verirseniz onlar bunu değiştirip oynayabilir ve geri bildirim verirler böylece ders çıkarabilir, görebilir ilerleyebilir ve anlayabilirler. TED لكن إن أمكنكم صناعة نماذج للأشياء لأجل الناس, إذا قمتم بإعطاء الناس أشياء يستطيعون التلاعب و اللعب بها عندها يأتي رد الفعل, حينها بإمكانهم تعلم الدرس بإمكانهم أن يروا, بإمكانهم التحرك بإمكانهم أن يدركوا.
    Ancak eğer Eva buraya gelirse onunla hiç uğraşamam. Open Subtitles لكن إن عادت (إيفا) لهنا، فلا أودّ أن يربطني بها شأن.
    Zevksiz ve küçük düşürücü olabilir Ancak eğer zorunluluğu varsa, o jetonu kullanacak. Open Subtitles قد تكون تافهه ومهينه ولكن إن اضطرت, فستنفقها
    Ancak eğer bunların da ötesine bakarsanız, sonunda bir süreliğine hiç bir şey görünmez. Bunun ardından sonuçta ince ve sönmekte olan bir ışık kalıntısı görürsünüz ki bu Büyük Patlamadan arta kalan ışımadır. TED ولكن إن واصلت النظر بعمق أكثر فأكثر، ففي النهاية سترى فراغا لمدة طويلة، وفي الأخير سترى ضوء خافتا، وشفقا يتلاشى، وهذا شفق الانفجار العظيم.
    Ancak eğer olur ya Broadway'de sahne almak üzereysen... ve bir şişe öksürük şurubu içmeye karar verdiysen, beni ara. Open Subtitles ولكن إن كنتِ على وشك إعتلاء خشبة المسرح في "برودواي" وقررتِ احتساء قارورة شراب السعال, فأخبريني
    Tek boynuzlu at hakkında pek çok şey söylendi ve yazıldı, Ancak eğer tek boynuzlu atın röntgenini çekerseniz, bir köpek yavrusu haline gelir. TED لقد قيل وكُتب الكتير عن آحادي القرن، ولكن إذا اخذت صوربالاشعة السينية لآحادي القرن، يُصبح جرواً
    Ancak eğer beraber çalışmaya devam etmezsek, çok uzun süredir nice zorluklarla beraberce kazandığımız zafer, kaos ile sonuçlanabilir. Open Subtitles ولكن إذا لم نستمر بالعمل معاً.. فإن النصر الذي عملنا معاً بجد لفترة طويلة على تحقيقه..
    Geçitten gelen bir tanesini biliyoruz, Ancak eğer galaksileri o kadar uzaksa... Open Subtitles كيف؟ جاء أحدهم عبر بوابة النجوم ولكن إذا كانت مجرتهم بعيدة..
    Ancak, eğer bu gezegenlerden birinde olsaydınız daima geceyi yaşayan bir dünyada olurdunuz. Open Subtitles لكن لو كنا على إحدى تلك الكواكب لكنا في عالم من ليلٍ سرمدي
    Ancak, eğer ışık tayfının kızıl ötesi bölümünü itersek gezegenin iç ısısı, tıpkı benim iç ısım gibi gezegenin büyümesine sebep olur. Open Subtitles لكن لو اتّجهنا للضوء تحت الأحمر من الطيف فإن حرارة باطن الكوكب، كحرارتي الداخلية تجعل الكوكب متوهّجًا
    Ancak, eğer bir tanesi galaksimizden geçseydi sonuçları felaket olurdu. Open Subtitles لكن لو انفجر أحدها داخل مجرّتنا فقد يكون كارثيًا

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus